Özenme şehre aşmış altın çağını
Ev iş yeri fabrika tepesini dağını
Bana sorsan koskoca beton yığını
Kayıp olur insan büyük şehirde
Çevreye bakın aratmıyor biri birini
Ağaları gitmiş beyleri almış yerini
Ne asalet ne variyet kapatmaz kirini
Kula kul olmuş insan büyük şehirde
Gez gez bitmez sürülerle mehleler
İnsan seli gibi sokaklarla caddeler
Tanımıyor komşusunu nice haneler
İnsanlık yok oluyor büyük şehirde
Analar babalar yavruya ne emek verir
Yoldan çıkar yavrusu duymazdan gelir
Bunu bir Köroğlu bir ayvaz olanlar bilir
Barsız kalmış yaşlılar büyük şehirde
Ne ev barkı var nede kütüğü burada
Sürünüyor görsen orda burada kirada
Mutluluktan yoksun aklı sade parada
Nefsine esir insan büyük şehirde
Sokakta gezerken elde simit yiyorlar
Doğru konuşana burada deli diyorlar
Cıbıldak olup buna da çağdaş diyorlar
Babasını tınmıyor insan büyük şehirde
Üst üste kurulur nice nice kriz masası
Geçim çok zor artar insanların tasası
Toz duman kaplar kışları kirli havası
Zehir soluyor insan büyük şehirde
Yeşili sevmez burada ağaçları keserler
Tarlaları bölük bölük edip arsa ederler
Ev yapar kat kat adına apartman derler
Ovalar yok olup gidiyor büyük şehirde
Karşılığı yoktur boşuna bir sürü emek
Midesi zayıf ağır gelir yağlı bir yemek
Yok mu birde durakta araba beklemek
Canından beziyor insan büyük şehirde
Deniz der abala sılam burnumda tüter
Nedir çektiğim yarabbi bu bana yeter
Buna yaşamak mı denir ölümden beter
Gurbetlik çekiyor insan büyük şehirde
Kayıt Tarihi : 5.12.2007 20:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!