Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
tirende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.
Büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
her zaman tek birşey içindir umut, mutluluk.
Bu Umut Nedir???
Sahi nedir bu umut???
Ne diyor Nazım:
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken hiç umut yokmu
umut umut umut... umut insanda.
Sayin Ispirin vurguladigi gibi dogada ;guclulerin ayakta kaldigi, zayiflarin yok olup giitigi acimasiz bir duzen vardir ama bu acimasiz duzeni bozan canli turleri kendilerini gelistirerek ,hayatta kalabilmenin yollarindan birinin
dayanisma oldugunu tecrubeleriyle algilayarak evrimlesmislerdir.Bunlara sosyal canlilar diyoruz ki;bu ozelligi,insanlarda ve bircok canli turunde goruyoruz.
Gunumuzun acgozlu sistemi birkac yuzyillik bir olay degildir. Bu,insanlarin avci yasam tarzindan yerlesik duzene gecmesiyle baslamis;toprak edinme,ekip bicme,edindigi topraklari elinde tutabilmek icin savas verme/topluluklar olusturma ve daha fazla toprak edinme /daha fazla guc sahibi olarak gelecegini garanti alabilme duygulariyla cigrindan cikan bir evrimlesmedir.
Bu evrimin neticesinde ortaya cikan insanlarin bazilari biraz daha ,biraz daha fazla edinmek gudusuyle doludur ki; ne kadar toplumcu gibi gorunmeye calisirlarsa calissinlar temel amaclari daha fazla edinmek oldugu icin maskelrinin altinda tren gibi ezip gecen bir karakter yatar ve bu insanlar hic kimseye hakkini vermez .Ancak kurulan toplumcu duzenlerle bu insanlardan bazi haklar alinir ki, butun bu engellerin de onune gecmeyi;sistemi ve kanunlari eline gecirerek basarmistir bazilari. Bugun dunyanin %90 i bu insanlarin duzenlerine,cikarlarina calismaktadir. Basa gelen iktidarlarin adalet dagitacagini bekleyen hayalperestler daha cok bekler ,cunku cikarlarini koruyan yonetimleri basa getirenler de onlardir. Ve bu sistemin yurumesi icin en gerekli unsurlardan biri de insanlarin bazilarini tatmin etmek ve ezilen cogunlugu da ;hak var,adalet var,bu dunyada
cektiklerinize bakmayin ineklemeye devam,bu size haktan bir sinavdir,oteki dunyada bunlarin mukafatini goreceksiniz gibi uyutma metodlariyla susturmaktir ki gelin yutalim ve HEP BERABER UYUYALIM HADI....
Her yil,yoksulluktan ve yoksulluktan kaynaklanan sepeplerden dolayi ;nufusu 10 MILYON cocuk olan bir ulke haritadan siliniyor. Bundan buyuk bir katliami duyan varsa soylesin de bilelim. Ya da ; bu konuda hangi gelismis bir ulkenin kalkip ,bu insanligin utanc kaynagi olan sorunun cozumlenmesi gerektigini bas bas bagirdigini animsan var mi??? veya Ilahi adalet var,o var, bu var diye orasini burasini yirtanlarin, bu ilahi adaletin daha ne kadar bekleyip is basina gececegini bizlere aciklayabilecek birileri var mi??? (Ozellikle bundan 1000 kat daha az vahim durumlarda ,bu adaletsiz duruma .ok sinirlenip mudahele ettigini sayisiz surede soyleyen ilahi guc nerede???) Ya da uyumaya devam edelim cunku en huzurlusu bu bizim icin.
Not:Klavyem bozuk oldugundan yazilim hatalari icin simdiden ozur dilerim.
Saygi ve sevgiler
Fikret Sahin
Bu şiire getirilen yorumları görünce iki kelam da ben edeyim dedim.Çünkü gereğinden ağır mânâlar yüklemeye çalışan pek çok arkadaş olmuş gibi göründü bana.Bu açıklıktaki bir şiire bu kadar farklı anlam yüklemek!..
Şair birinci kıtada 'insanlık nutukları 'atanlara insanlığı oluşturan asıl büyük kitlenin işçi sınıfı olduğunu ve onların üçüncü sınıf bir hayat yaşadığını hatırlatıyor.Bu eşitsizliğin, adaletsizliğin nutuklarla giderilemeyeceğini onların yaşamlarını değiştirmeyeceğini söylüyor.
Bu nutukların karın doyurucu olmadığını onları daha çok kandıramayacaklarını anlatıyor.
İkinci kıtada paylaşımın adaletsiz olduğunu, pastadan asıl payı alması gerekenlerin işçi sınıfının bu payı almak şöyle dursun, açlığa ve yoksulluğa mahkum edildiğini söylüyor.
Üçüncü kıtada işçi sınıfının yaşadığı yerlerden bahsedilmekte evlerinde rahat edemedikleri vurgulanmakta.Barınma ihtiyacı da doğru karşılanmayan bu insanların daha iyi koşullarda yaşamak için umutlarını canlı tutuklarını bu sayede - bir araya gelip-bir gün hak ettikleri insanca yaşama kavuşacaklarını bunun sancısını yaşadıklarını anlatmaktadır şair bize...
Diğer sanatlar, mecazlar hikaye...Bu şiirde kapalı ifadeler aramak anlaşılmaz duygu ve düşünceler aramak Nazım Hikmeti tanımayanların, hatta serbest şiiri kavrayamayanların işi olsa gerek; onlar ya bizim divan şiirini didiklesinler ya da günümüzün yeni akım şiirlerini...
Serbest şiir fikir yürütmek için değil etki uyandırmak için yazılan şiirdir, biraz hatiplik ister o kadar...Sanatlardan çokça yararlanır ancak çabuk çözümlenecek olanlardan, benzetme, tezat, kinaye, telmih...
Ve ritim önemlidir ama olmazsa olmaz değildir;
Bazı dostların sandığının aksine olay önemsiz değil, şiirin kurgusunda muhakkak vardır ki gücünün bir kısmını buradan alır.Bu şiirde anlatılan işçi sınıfının yaşamındaki kesit gibi...
Gereksiz ve size ters gelen söz ettiysem affola...
Saygıyla ...
Ustalık, az söze çok anlam yükleyebilmektedir.
Anlayış şekli kişiye göre farklılıklar gösterebilir. Herkes yeteneğine göre az, çok, doğru, yanlış, dar veya geniş anlayabilir. O nedenle bu konuda tartışmak yersiz.
Ayetlerde de kat kat anlamlar gizlidir. Yedi kat tefsir edilenler vardır. O nedenle herkesin anlayış ve görüşüne saygı duyuyorum.
Güneş, aynı plajda herkesi eşit ısıtır ama bazıları bronzlaşır, bazıları sadece biraz kızarır. O nedenle tenin yapısını da hesaba katmak gerekir.
Mutluluklar...
Onur BİLGE
insanlığın toprağında gölge yok ... kol kanat geren hiçbirşey yok her mahsül ölüme dikilmiş gibi... attığı her adım boşa... ektiğini bile biçemiyor.. ıssızlıktan tenhalıktan güneş kavurup götürüyor.. [[ bu açıklamamda mahsül sebze meyve değil..hayallerin planların yeşeremeyişi.
Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor
Nazım Hikmet Ran
Bu UMUT nedir?
ADAM gibi ADAM veya ADAMLARın bulunması değil mi?
Nasıl bulunacak?
Maksat, yeşillik idiyse, o zamanlar ülkemiz böyle çölleşme tehlikesi altında değildi. Tarım ürünlerinin üretim kasdedilmiş olsaydı, memleketimiz bir tarım ülkesiydi ama mahsulü değerlendirmek ve emeği korumak için de ADAM gibi ADAM gerekmekteydi.
İNSANA,ŞİİRE,AŞKA VE KAVGAYA İNANDI
DELİ GİBİ SEVDİ KADINLARINI(ama kırdı bazısının kalbini)
DELİ GİBİ SEVDİ MEMLEKETİNİ(ama hiç sınır koymadı dünyaya)
ŞİİR DE DEVRİMCİYDİ,HAYATTA DEVRİMCİ(ama hiç devirmedi umudu)
HİROŞİMA DA ÖLEN KIZ ÇOCUĞUNUN DA ACISINI DUYDU
KIRKI ÇIKMADAN ÖLEN ŞEHİT AYŞE'NİN ACISINI DA(aynı şiddetle, iliklerine kadar)
HER İNSAN KADAR:HATALAR YAPTI,YALANLAR SÖYLEDİ,PİŞMANLIKLAR YAŞADI(ama zaten hiç inanmazdı meleklere)
'DÜNYADAN,MEMLEKETİNDEN,İNSANDAN UMUDUN KESİK DEĞİL DİYE'
SÖMÜRÜSÜZ BİR DÜNYA DEDİ DİYE
YARİN YANAĞINDAN BAŞKA HERŞEYİ PAYLAŞMAK DEDİ DİYE
EŞİTLİK DEDİ DİYE
ÖZGÜRLÜK DEDİ DİYE(Şiirleri yasaklandı,hapislere atıldı,susturuldu.Ne kaldı onlardan geriye,gittiler tarihin çöplüğüne)
SEN ONU SEVMESEN DE O SENİ SEVDİ İNSAN KARDEŞİM(hem zaten 'sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı')
'BU DÜNYADAN NAZIM GEÇTİ'
NE MUTLU O DÜNYAYA
ben açıklayım
Büyük insanlığın toprağında gölge yok ... kol kanat geren hiçbirşey yok her mahsül ölüme dikilmiş gibi... attığı her adım boşa... ektiğini bile biçemiyor.. ıssızlıktan tenhalıktan güneş kavurup götürüyor.. ayrıca.. altında soluklanacağı hiçbirşey yok...
sokağında fener (yok) ... bilirsiniz eski köy yaşamı.. öyle bir yaşamdan eklemek istemiş şiirine... bahsettiği kitleyi netleştirmek adına...
penceresinde cam (yok) ... daha da fakir insanları ele almış.. ve onları 'büyük'lükle yüceltmiş.. buralarda öyle çok sofistike anlamlar yok... kimden bahsettiğimi merak ediyorsanız işte bu insanlardan deme var...
ama umudu var büyük insanlığın .. kalplerinin serin aktığını, hayata saf gözlerle umut içinde baktıklarını anlatıyor.
umutsuz yaşanmıyor
'BÜYÜK İNSANLIĞIN TOPRAĞINDA GÖLGE YOK' demekle de aynı filozofla alakalı bir olaya dikkat çekiyor. O olayda birisi gelmişti ve ona BİR ŞEYE İHTİYACIN VAR MI? diye sormuştu ya, o da: GÖLGE ETME! demişti. Yani şairimiz demek istiyor ki: Bu halkın neye ihtiyacı olduğunu soran, gölge eden bir tek ADAM yok
Ben bu yoruma katılamayacağım
Sanırım Nazım bu Kapitalist sistemde başta kim olursa olsun insanların
dertlerine derman olmayacağını,ihtiyaçları çözemeyeceğini bilecek kadar akıllı bir adamdı
taki sömürüye halk kendi dur diyene kadar
Bu şiir ile ilgili 55 tane yorum bulunmakta