Küfe valisinin Feroz Ebu Lulu,
Adında İranlı mecusi kölesi vardı.
Sanatkar olarak elişi birşeyler,
Yapar satardı.
Kölenin yaptığı işlerden,
Kazancından dolayı
Başındaki efendisine,
Ödemesi gerekirdi belli bir payı...
Bunu bir şikayet vesilesi yaparak,
'Çok para veriyorum...'
Diyerek, Küfe Valisini halifeye şikayet etti.
Hz.Ömer (r.a) dinledi köleyi,
Hatta alınan parayı inceletti.
Bir fazlalık göremedi...
Elbetteki, derdi hazine gelirini kısmamaktı.
Gayri müslimlerin,
Güvenlik nedeniyle başkent Medine'ye giriş ve çıkışı
Aslında yasaktı...
Halifeyi ikna edip, serbest ettiler.
Mecusi Ebu Lulu çok kızmıştı...
Haklıyım diyordu kendince.
Zoruna gidiyordu vergi verince..
Hz.Ömer (r.a) yine bir sabah namazı,
Camiiye geldi.
İmam olarak öne geçerken,
Her zamanki gibi
'Safları sıklaştıralım...' buyurdu.
Yerine geçti.
Tekbir alarak namaza durdu.
İlk rekattaki tekbirinden sonra,
Mecusi Lulu, fırlayarak
İki uçlu zehirli hançerini,
Halife Ömer' (r.a) in tam sırtından vurdu...
Hz.Ömer (r.a) acıyla irkilerek,
Geriye döndü...
'Beni bu kafir vurdu...' diyerek
Yığıldı kaldı.
Cemaat anlayamamıştı...
'Süphanallah...süphanallah...'
Diye tekbir aldı.
Mecusi hızla kaçmak için,
Sola sağa rastgele sallayıp yol açmak için
Onüç kişiyi birden yaraladı.
Sonra yakalanınca,
Kendi göğsünü de hançerle yardı..
Ve kendini öldürdü.
Sabah namazını hızla tamamladılar.
Hz.Ömer (r.a) i evine taşıdılar..
Halife çok bitkindi.
İlk işi hemen sordu:
'Beni kim vurdu ya Abdurrahman (r.a) ? '
Araştırdılar...
'O bir mecusi köle Lulu! ' dediler.
Müminlerin Emiri, sanki sevinmişti:
'Allah'a çok şükür bir müslüman değilmiş...' dedi.
'Hamd olsun ki,beni bir müslüman eliyle öldürtmedi! '
Çok rahatlamıştı.
Sonra hatırladı o köleyi ve şikayetini,
'Ben, ona doğruyu söylemiştim...'
'Fazla bir vergi de ödemiyordu. ' dedi.
Gerçekten de, öyleydi.
Halife istese, kurallar koysa
Değil ticaretle uğraşmak,
Müslimler Medine'ye dahi giremezdi.
Halife’nin durumu ağırlaşıyordu...
Oğlu Abdullah'ı (r.a) yanına çağırdı:
'Ne borcum varsa hemen çıkarılsın...'
'Ben ölmeden, hepsini ödeyesin! ' dedi.
Halifenin bütün borcu çıkarıldı.
Şahsına aldığı bir dirhem borcu yoktu...
Hacca götürdüğü yoksul müslümanların,
Yeni müslüman olmuşların şahsına,
Yaptığı harcamaların,
Yazdığı hesaptı kendi adına..
Hz.Ömer (r.a) , oğlu Abdullah'a (r.a) :
'Sen Hz.Ayşe'ye git...'
'Benden selam söyle, de ki...'
'Resulullah (sav) ve Hz.Ebubekir'in (r.a) yanına...'
'Arkadaşlarının yanına gömülmek istiyor...'
'Sen müsade edersen? '
'Ömer (r.a) böyle istiyor ve soruyor de..'
'Sakın, benden halife diye bahsetme...'
'Ömer, böyle istiyor dersin! ' dedi.
“Sakın halife istiyor, deme...”
Abdullah (r.a) Hz.Ayşe'ye gitti.
Hz.Ayşe (r.a) ağlıyordu..
Halifenin ricasını iletti.
Hz.Ayşe (r.a) ,
Abdullah'a (r.a) dönerek:
'Ben kendim için düşünmüştüm...'
'Ama bugün için, Ömer'i (r.a) nefsime tercih ederim..'
Dedi.
Abdullah (r.a) eve geldiğinde,
Hz.Ömer (r.a) hemen doğruldu.
Müsade alındığını duyunca:
'Benim için mühim olan buydu! ...'
Dedi ve rahatladı.
Hz.Ömer (r.a) ağırlaşıyordu.
Hurma şırası verdiler,
Süt içirdiler...
Yarasından dışarı akıyordu.
Artık, halifenin öleceğini bildiler.
İbn Abbas (r.a) diyordu ki:
'Resulullah (sav) derdi ki,
'Cebrail (a.s) tarafından bildirilmiş...
'İslam, Ömer'in (r.a) ölümü üzerine ağlasın! '
Hz.Ömer (r.a) ölüm döşeğindeydi.
Bir ara kendine gelince,
Başucundaki oğlu Abdullah'a (r.a) dönerek:
'Beni gömmeden önce,
'Kapıda tekrar Hz.Ayşe'ye (r.a) sormalısın,
'Müsade alınca, içeriye...girersiniz.'
'Yok müsade alamaz isen,
'Müslüman mezarlığına götürür gömersiniz! '
Büyük halife, ne kadar ince...
Ne kadar, hassas düşünüyordu.
Oysa!
Hz.Ömer'in (r.a) cenazesi gelince,
Kapılar ardına kadar açılıyordu...
Hz.Ömer (r.a) mezara indirildi.
Üzeri kapatılırken,
Hz.Ali (r.a) yanındaki İbn Abbas (r.a) a dönerek:
Hz.Ömer (r.a) için,
'Allah'a (c.c) yemin ederim ki,
'Allah'ım (c.c) seni iki arkadaşınla birleştirecektir...
'Çünkü, peygamberden hep duyardım:
'Hz.Ebubekir (r.a) ve Hz.Ömer (r.a) ile gittik...'
'Hz.Ebubekir (r.a) ve Hz.Ömer (r.a) ile çıktık...'
'Hz.Ebubekir (r.a) ve Hz.Ömer (r.a) ile girdik...'
'Dediler! ' diye fısıldıyordu.
Büyük halife,
Adaletin ve mertliğin, dürüstlüğün
Sanki timsali idi...
Daima haklının yanında oldu.
Yoksulun yanında oldu...
Gösterişten uzak kaldı.
Çok mütevazi büyük bir insandı.
'Adalet' ondan çok şey aldı...
Hz.Ömer (r.a) siz adalet öksüz kaldı!
'O' daha ahirete göçmeden,
En büyük müjdeyi Resululah'tan (sav) aldı.
Biriydi,
Cennete ilk girecek on müminden...
Allah (c.c) bizleri bu yoldan ayırmasın.
Onlara ne mutlu!
Bizler de, bu yolda inançlı...
Gidemesek de,
Olalım daima umutlu...
Kayıt Tarihi : 19.9.2008 21:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!