Yusuf Ağa Kars ili Çıldır ilçesi Suhara köyünde 93 harbi döneminde yaşamıştır.
O günkü yerel yönetim düzenine göre kendisi o bölgenin 'Gilavası'*olarak görev yapmıştır.
Kendisinden genetik olarak bizlere geçmiş bir ahlak anlayışı olarak yaşattığı bir merhamet hikayesi örneğini ilk kez paylaşmak istiyorum.
O günkü şartlarda toprak ağalığının hüküm sürdüğü bir zamanda yaşanmış bir gerçek olaydır.
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
İşte "töre" buydu
Paylaşmak
Üleşmek
"Ortak" olmak soruna da zenginliğe de, buydu!
Türk bilir ki,
"Nimetlerle külfetler paylaşılırsa vardır, adalet!"
Vicdan dediğimiz tartısıdır o adaletin,
Hasmını dahi ayırmaz,
Dostundan!
Rahmet ve minnetle anıyorum atanızı
Önder Kardeşim...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta