Aşk ile pişmiştik sevda ateşinde,
Mecnun'un Leyla'sı için çöllerde
Yandığı kadar yüceydi sevgimiz.
Mutluluk için engel kalmamıştı,
Ferhat'ın Şirin'i için aykırı dağları
Deldiği kadar derindi aşkımız.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Değerli Üstadım;
Güzel bir şiirdi.
Ömrünüze bereket. İlhamınız bol olsun.
Kaleminize gönlünüze sağlık.
Tebrik ediyorum.
Tekrar şiirdeyim..
Değerli Kardeşimi ve güzel şiirini bir kez daha kutluyorum..
'Aşkın acısı sonradan koyarmış... Hele 'ilk gençlik yıllarından' kalansa..,
Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin... 'Unuttum' artık diyemezsin... Öyle bir anda gelir, girer ki insanın içine, sanırsın 'daha dündü...'
Çok hoş bir çalışma... Gerçekten ihmal edilmiş...
Kutluyorum İbrahim, değerli hemşerim... '
aşk bu işte,, tebriklerimle
ibrahim bey,
aşkı ve sevdayi güzelce ifade eden değerli dizelerdi....sizi ve değerli çalışmanızı yürekten kutlarım....emeğine, yüreğine sağlık....
başarınızın devamını......kaleminizin tükenmez olmasını diliyorum....nice başarılara....
selam saygı sizedir......
Üstadım, şiir öylesine yürekten öylesine duygusal öylesine gerçek aşkı arayan dizeler !'' BÜYÜK AŞK '' madde ötesi manevi sevgilerin arandığı bir umman.Çok güzel yazdınız. seve seve okudum. tam puan +ant. kutluyorum. selam size.
Şiiri okudum .Tarihine baktım .Gençlik yılları.Büyük hayallerimizin olduğu yıllar.Düşündüm de, o yıllardaki' sevgi 'anlayışını. Aynen şiirinizdeki gibiydi. Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun gibidi.Emek isterdi.Çaba isterdi.En önemlisi de vefa vardı. Zordu vazgeçişler.Unutmalar. Hiç bir şey eskisi gibi değil.
Şimdilerde her şey emeksiz ve kolay. Ondan sanırım çabucak ayrılmalar,unutmalar.Kutluyorum gençlik duygularınızı kardeşim. Kaleminiz daim olsun.
Geciktim.Kusuruma bakmayın.
Etkili bir şiir.Kutlarım İbrahim Bey,şükranlarımı sunarım.
Yüreğine duygularına sağlık Dost.. Kutluyorum.
Ayrılığı zamanda sığdıracak yer bulmak olanaksız elbette...Kutluyorum sayın şair,saygılar sunuyorum...
Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin. Güzel, derin aşk hikayelerimiz. Hepsi de, ünü kadar, acısı ve zorluklarının zirvede olduğu öykülerimiz. Acı olmazsa aşk olmuyor zaten. O acı günler, şimdilerde bir tatlı hüzüne dönmüştür bile. Kutluyorum değerli arkadaşım, hoşça kalın.
Bu şiir ile ilgili 33 tane yorum bulunmakta