Senin büyük olduğunu söylediler.
Beni sev diye geldim büyük adam!
Senin adın yüz bin harfe bölünerek zerrecikler halinde yeryüzüne yayılır ve nesnelere ad olurmuş.
Tadında artık hiçbir dükkanın satmadığı çocukça bir kuruyemiş tadı varmış, kokunda en içli kokular; şimdi kimbilir nerede oyuncaklarımızın eve ilk geldiği günkü kokusu, kapatıldığımız rutubetli dolapların kokusu, tuzun ve yazlık evin kokusu.
Sokulgan, işveli parmakların, seğiren kaslara iyi gelirmiş.Ellerin şifalı otlar soyundanmış.Gümüş kaplarda toplamak için kocakarılar dokunduğun duvarları kazırlarmış.
Bakışlarına ad koyulamazmış.Kedileri ürkütürmüş gözbebeklerindeki balıklar.
Bağbozumunda üzümleri didikleyen küçük kuşlar, gülüşlerine dadanmışlar.
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta