Büyüdür Saplantılar Şiiri - Yahya Oğuz

Kıskançlıklar sağanağında büyürken
Mecbursun hayallerimden örtünmeye
Asil bir kısrağın ürkekliği yüzün
Yaralı ceylan telaşıyla seğirtirsin
Meftun bakışlar dağlar çehreni
Anıldığın anlar cinnet nöbetlerindir
Çelişikse edalı yüzünle çatık kaşlar
Mevhibelerinin kefaretini ödemektesin

Vakitlere ve mahremlere aldırmayan
Tamamen doğaçlama yankılı yalvarışlar
Yağmurlar gibi camlarına vururlar
Ama duaları bile düşer pencerenden
Oysa kuytularımda, tok küllüğümle
Sanatsal hayaller kurarım puslu gövdenle
Düşünerek tekrar ve tekrar çalarım ezgilerini
Sözler hep aynı sitemkâr nakaratla biter
Yalvararak hatırlatırsın şarkıların öldüğünü
Ey yan anlamı bütün kelimelerimin
Kavrayışına meçhulüz sen ve ben
Mesela el salladığın beceriksiz şehri
Kanlı bir şehri yine de öpebilmişti şair
Sonra kalabalıklar ve orkideler taşındı
Şevkle bakan kalmadı pencerelere
Mahallenizde simitleri boyuna büyüttüler
Hep yarısını güvercinler yutkunuyordu
Hüzün taşıyan kâğıtlar raflara tünedi
Konserve yapıldı şarkılar ve anılar
İşlediğin yara suvardığım körpe bir fidan
Silinmez boşluk misali ne yapsam
Genç heykelin döngüde damarlarımda

Keder çekişirken dizginsiz arzularla
Sürüklenir manyetik alanına
İnceliğini cinnet tutuyor sevdiğim
Onulmaz bir büyüye tutulmuş diye
Okuturlar hocaya, mesafeleri uzatırlar
Muskadan ordular çağırsan da imdada
İnatçı hayalim eteğinden sürüklenir
Benim migrenim tuttu sandığın zamanlar
Peşinden adını çağıran bilmediğin ses
Okuduğun kitapta kelimeleri bulandıran
Bilmem hangi dalga boyunda yürürüm
Ne kuşlar ne dağlar çevirir vahşetimi
Bir kadırganın tanıdığı tek liman
Veya tenha bir şehrin tek caddesiysen
Kim savurabilir aksi saplantılarımı
Büyüdür inatçı saplantılar

Eski bir büyünün iki edilgen haliyiz seninle
Beni bırakmaya seni kaçmaya çağırır insaf
Yüzünde beni özümseyen bir anafor
Belleğimde kendini yeniden yaratan
Cebelleştiğimde büyüyen bir tılsım
Artık dünyaya son gelişinin nazıyla
Titreşimleri altedecek bir vaveyla kopar
Okyanustan bir çulla rüyalarını ele sınırla
Tenha bildiğin semaya kurşun döktür
Zihnini yor, acıyla mahir büyü kirala
Bir anahtarım geceleri kapına sürülen
Hınçla ahımı al, hıçkırmadan unuturum
Duyargalarımı kopartacak makine tasarla
Belki aykırı bir nehirle kaçarsın çünkü
Büyüdür kapıldığımız saplantılar

Ağustos 2011