4-Animiz insan, kendisinden sonraya; yaşantısı içinde olmayan ne gayb ilmi bırakmıştı; ne de cennet cehennem gibi öte dünya anlayışını bırakmıştı. Ne de azap çeken ruh düşüncesini oluşturmuştu. Bunları ima dahi edemezdi. Kimi bu tür doku uyuşmazlıklarını animizme ithaf etmek, tam bilmezlik oluşla animizmi bilmeme cahilliğidirler.
Eski totemi dönem, totem kandaşlarına kötülük bilemezdi. Zorunlu ve iyi bir sosyal ödevcil oluşla, öne çıkardılar. Ne karıları, ne kocaları ne de bunlardan kaynaklı hinlikleri vardı. Kötülüğü bilmeyen yapının büyücülüğü kötü anlam da kullanmaları da olanaksızdı. Bugünkü karılarına, kocalarına vs. büyü yapıp şirinlik muskası takmak gibi aldatma, kandırma olan sahtekârlıkça büyücülükler; üfürükçülükler; eski erken dönem toplulukların önüne aldıkları bir mesele ve kullanım hiç değildiler.
Babil Utnapiştim'i ya da Sümer Ziusudra'sı; ittifak içindeki bir totemi boyun, öğretmeni, belleteni, bilicisi, duyarlısı, büyücüsü oluşla peygamberidirler. Henüz peygamberlere Rabbani olma sıfatı da verilmemişti.
Ziusudra (ya da Utnapiştim) Şuruppak şehrinde Ubartutu'nun oğludur. İttifak, tanrılar kurulu; ittifakın katılımcı gruplarından meydana gelmişti. Her biri bir totem gücün temsilciliği olan kurul; bir karar almıştı. İttifakın insanlarını yok edecektiler. O günkü kavram diliyle sık sık tufanlar düzenleyecektiler.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.