Bir büyünün tan vakti bu
Karanın içine gizlenmiş beyaz
Ayrılık düşmüş payıma
Ağlamaktan yorgun
Hülyana sarıl bu gece
Her kapanışında sönse de şehrin ışıkları
Ey gözlerim gülümse biraz
Mezar taşlarının arasında bir kimlik herkes gibi
Zembereğin bitmesi beklenen
Asık suratlara müptela aynalar
Öylesine nazik, öylesine kırılgan
Her ışıkta gölgelenen sen ey beden
Kaybedeceğin bir gölgedir üzülme
Zamansızlığın içinde gizli zaman
Mevsim güya yaz
Gülümse biraz
Yokluğun ölüm gibi, ölüm gibi ayrılık
Çöl kumlarının taşıdığı susamışlık ruhumda
Yaşayanların gönlünden çaldığım yalnızlık
İadesiz bir emanet aşk, sevgi
Nefesler arasında yaşanan kör ıssızlık
Sahipsizliğince kıvranansa da yürek
Adı umut olan bir tabela yaz
Gülümse biraz
Alaca karanlıklara düşen bir tüy tanesi bekleyiş
Sen’in içinde gizlenen Ben
Ben’in içindeki Sen
Kaos yirmi dört saati esir almış
Rüya yalan bir gecelik, bir anlık hepsi
Hayalini yaşadın farz et dilde şarkı, elde saz
Çık ortaya yalancı ruhum
Gülümse biraz
Aynı büyünün akşam vakti bu an
Beyazın içinde kıvranıp duran siyah
Uzat elini yüreğim yine
Saniyelerin arasından çal az
Hicran öncesi dudaklarına gülümseme koy
Olsun de boyun büküp yürürken bile
Gülümse biraz
Kayıt Tarihi : 16.7.2011 17:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!