yüksek bir tavan
aydınlık bir salon
duvarlarda raflar
kitap dolu
aydınlıkta beliren tozlar
masalarda insanlar
önlerinde kitap, okurlar
ilk girdiğimde
sonra aklıma yazdığım kitabı
bulur, oturur bir masaya okurum
bende bir okurum
ilk girdiğimde kütüphane
sonra kitap
ilk girdiğimde etrafıma bakarım
sonra etrafımla bütünsel bakarım
kütüphane insan birleşimi okurlar
görevli raflar ve insan
müdür bina ve insan
kitap ve insan okur
kulağım sese göre şekil almış
burnum kokuya göre
yüzüm manzaraya göre
sırtım yattığım yere göre
canlı ve yapım fiziksel ve kimyasalsa
ilk iletişimim kokudur
sonra tat
her bitkinin ve hayvanın kokusu kendine özgüdür
kokusu ve ağız tadı birdir
ve de içseldir
dışsal tat dokunmadır
aynı türler bir birine dokunur
canlılar koklar tadar (yalar) yer
içsel yemezse dışsal sevgisini gösterir
hayal ve kuramla yaşantımız değişiyor
peki geçmiş yaşantımız
bizimle değişir
ya bizden önceki yaşantılar da değişmişmidir
geçmişe yolculuk yapsak
geçmiş bizi doğuruyor ama gelecekten doğmuyormuyuz
dünya aynı ama değişiyor
bitkiler yabani değil hayvanlar evcil
olmayan çok şey var ama olan insanlar var
değişim büyük
sınır ölüm anıysa beş altı dakika ölünün geçmişine müdahale edebiliyoruz
gelecekten gelip kalp mesajı ölüyü döndürebiliyoruz
kurtuldu ölüydü yaşıyor
fosil kalıntıları değişmeden önce
değişimi önleyen koruyuculukladır
değişim evrimde evren yeniden doğuşta
Kayıt Tarihi : 24.11.2020 19:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

"Tikelden tüme..."
Önce "kitap kokusu.."
Ardından genele... Kokuyla ilgili olan...
Oradan "var oluşa.."
Alışkanlıklara
Değişime...
Ve "evrime...."
Bir şiirde hepsi..
Ben nasıl demem "düşünen şiir?"
Tebrikler Naki Bey..
TÜM YORUMLAR (1)