Bazen kendimi, küflenmiş bir şarkının nakaratına düşen kimsesiz bir çocuk gibi hissediyorum. Mızıkamı arıyorum hemen ceplerimde, mızıkamı ararken sigaramı buluyorum. Tüm şarkıyı duman kaplıyor sonra...Her dumanım da annemi özlediğimi hatırlıyorum...
Sonra yerel bir gazetenin manşetinde görüyorum; bütün sokak çocukları kar yağarken vurulacak...
Gülüyorum.
Elim cebime gidiyor bir falçata buluyorum, falçatayı öpüyorum annemi öper gibi. Bayram harçlığı kadar tatlı kanıyorum, dizlerimden değil dudağımdan...
Hüzün basıyor kaldığım sokağı. Fark ediyorum ki kırk beş saniye önce esen rüzgar tüm gülümsemelerimi beraberinde götürmüş. Oysa ne kadar da fedakardı Sonbahar, ne zaman ağlasam yağmur gönderiyordu Allah, şimdi üşüyorum kıştan değil anne üzülme, üstüm yeterince çıplak biraz fazla yalnızım bu aralar ve ellerim geceden biraz daha siyah...
Soğuk ve yalnızlık bir araya gelince, içtiğim rakıdan da tat almıyorum. Üstelik sandalyelerim var üç tane, misafirlerim gelir belki, üstelik beyaz renkteler, masamın üzerinde her gün suyunu değiştirdiğim iki adet papatyam var, birisi senin için birisi annem için...
Ne zaman lütfedersiniz?
Anlayın işte;
Sen gel sevgilim, yalnızlığım oturduğu sandalyeye otur yanıma,
Sen gel anne, soğuğun oturduğu sandalyeye otur karşıma...
Öyle nefret ettim ki özlemekten; üstelik bir de şu yerel gazetenin manşeti var bugünler de aklımda;
bütün sokak çocukları kar yağarken vurulacak...
Harun Tolga Peker
Harun Tolga PekerKayıt Tarihi : 10.3.2012 09:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Delilik Öyküleri Beş

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!