Tutuşan saçların değildi lambanın fitilinde yanan sensiz geçen yıllarım
imkânsız bir armağan gibi gelirsin diye her gün seni kalbimde yaşarım
Son bakışı içimde bırakıp gittiğin yıllarımdır lambada yanan mavi alev
Aşk sorgulamadan çalınca kapını yeryüzünü titretir seven yürek sesin
Sakın ağlamasın dayanamam aşkın hicran gecelerinde dalgın gözlerin
Aslında her gece kalbin duvarlarına çarpan dev dalgaların sesi sensin.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
motivasyonu güzel dizelerdi AŞKIN SULARI RÜZGARI DİLİNDEN...
Tutuşan saçların değildi lambanın fitilinde yanan sensiz geçen yıllarım
imkânsız bir armağan gibi gelirsin diye her gün seni kalbimde yaşarım
Son bakışı içimde bırakıp gittiğin yıllarımdır lambada yanan mavi alev
Aşk sorgulamadan çalınca kapını yeryüzünü titretir seven yürek sesin
Sakın ağlamasın dayanamam aşkın hicran gecelerinde dalgın gözlerin
Aslında her gece kalbin duvarlarına çarpan dev dalgaların sesi sensin.
İçinde ismimin geçtiği şiirler daha bir etkiler beni ama buanlamındandandır.
Aşk gözde başlar hep bitincede en çok gözler kalır anılarda....
Tebrikler İbrahim bey
ne kadar güzelsin şiir yorumlar yorulur , nefes nefese kalır okudukça seni ...
yüreğinize sağlık usta
İbrahım bey bu güzel şiir gerçekten beni çok mutlu etti, okadar harıka bir eser okumaya doyamadım. Tebrikler şairim kaleminiz daim olsun.
Sevgi saygı ve selamlar.
Çook güzeldi...beğeni ile okudum..kaleminiz susmasın...
Saygılar...
Uzattım sana ellerimi ey sevgili aşkın en derin gecelerine açılan penceremden
Gölgeleri örten akşam çökünce içime gelir misin bana aşkın kumru gecelerinden
Uzaklarda çok uzaklarda kalsa da aşkın dans eden Issık Gölüne düşen renkleri
Sen içimde yaşarken her gece bahtiyar bir duygudur ancak aşkın eşref saatleri.
yüreğinize sağlık.10+ant.tebrikler..
bunca yoğun imge
dini terminoloji
sabah manzarası..
bir de genç olsaydık
ne kopya çekilir miş..
neredeydin Üstad
Aradan yıllar geçsede sevgilinin lambada yanan mavi alev gibi ışıltılı gözleri ve teninin sıcaklığı,ve bizlerde kalan harlı nefesini unutabilmek mümkünmüdür.anılarda kalan o geçmişimiz aynaya her bakışımızda çıkmaktadır ki bzi enderinden yaralyan ve ahh keşkelere meydan çıkaran.ama aşkın o dediğiniz eşref saatlerinde elimiz de bir küçük kadehle içimize akıtırız yudum yudum sevgiliyi ki taa en derin yerlerimize,iliklerimize kadar.gözlerimizi kapatıp en içten bir referassla elinden tutup tekrar o harlı nefesini yüzümüzde hissederiz hayalimizde ki dansımızda.saygı ve selamlarımla...
MUHTEŞEM BİR DUYGU SELİ ..BUGÜNLERDE OKUDUĞUM EN GÜZEL ŞİİRLERDEN BİRİ ,TEBRİK VE TEŞEKKÜR EDERİM .SAYGILAR:)
Bütün gözler aşka açılan kapılardır
Yürekler sevgi
Beyinler uyarıcılarmış, saygılar.
Bu şiir ile ilgili 151 tane yorum bulunmakta