Bûselik Kâr-ı Nâtık Şiiri - Sevinç Atan

Âlemde bu dem ilk sözü hep BÛSELİK alsa,
Sâhil yeli hicrânımı enginlere salsa.
Sazlar da bir an SÛZ-İ DİL`in sihrine dalsa,
Sâhil yeli hicrânımı enginlere salsa.

Sermest olarak şöylece geçsek de HİSÂR`dan,
Pervâne misal kor gibi yansak yine hardan.
Mehtâbi HÜSEYNÎ ile içsek şu pınardan,
Nağmeyle dolan saz yine kâm alsa bahardan.

Diz kırmada TÂHİR`le coşan yay bile belli,
Sâzende bu ilhâm ile gelmiş dile belli,
Kılmış ki karar ney de bu dem RAST`ta temelli,
Dîvâne gönül meyledecek bir güle belli.

Titrer yüreğim, yar mı, bu NİKRİZ`mi füsunkâr?
Bir yanda bahar bir yanı sarmış yine efkâr.
Bülbülle coşup hep NEVESER sunmada rüzgâr,
Ûdî mi acep, sâz ile mızrap mı sitemkâr.

Şâdan olalım gel de NİHAVEND ile şöyle,
Ey nâz-ı edâ susma sakın sen dahi söyle.
Hicrânı bırak haydi bu dem gönlünü eyle,
Mehtâp bile hasret nicedir böylesi meyle.

Seyrâne çıkıp şöyle HİCAZKÂR`da gezinsek.
Sevdâzede bir yel gibi gülzârda gezinsek.
HÜZZÂM okuyup bâd ile sahillere insek,
Hülyâlı bakışlarda tüten yaş gibi dinsek.

Bir sırr-ı ilâhî ile deryâları aşsak.
Zerrin gibi tellerde koşup EVC`e ulaşsak.
Dîdâre varıp meşk ederek arşı dolaşsak,
Şâd olsa gönül, şevk ile seller gibi taşsak.

Ürperse cihan fasl-ı HİCAZ`dan geçer olsak,
Bir bengi-su iksir gibi aşk câmına dolsak.
Her nağmede sevdâyı DÜGÂH`tan içer olsak,
Seyyâre misâl yâri semâdan seçer olsak.

Son bulsa bu KÂR söz yine şol BÛSELİK`indir,
Çal Sâzını ey nâğmezenim, âhımı dindir.

Sevinç ATAN

Türk Mûsikisinin uzun soluklu eserlerinden olan bu KÂR-I NÂTIK İzmir Devlet Korosunun değerli bestekârlarından Sn.Engin ÇIR tarafından bestelenmiştir.

Kâr-ı Nâtık:

'….Klâsik mûsikîmizin beste şekilleri içinde kârın en büyük formdaki sözlü eserlere verilmiş bir isim olduğu, muhtelif makamlarda bestelenmiş bu kârların bend, terennüm, miyanhâne gibi kısımlardan meydana geldiği belirtiliyor.'

Bir Kâr-ı nâtık içinde yer alan makamların kendi aralarında belirli bir sıralaması var olup, güftekâr bu sıraya uymak zorundadır.

Bu çeşit kâr`larda eserin güftesindeki makam adları geçtikçe o makam yapılır ve bu şekilde bir çok makam dolaşılır.