Tam umutlarımın tükendiğini hissettiğim anda
Kendime geldim!
Yok artık hayatımdaki değişiklikler
Benliğimi benden alan değersiz neneler…
Mutluluğum var şimdi umutlarımla beraber.
Yalnızlık yok! Ben varım!
Doğduğumdan beri yanımda, bir an ellerimi bırakmadı. Doğduğumdan bugünüme yani 16 yaşıma kadar her sorunumda, her acımda, mutluluğumda yanımda.
Senelerdir bir an olsun kendimi yalnız hissettirmedi bana.
En güçsüz, hayattan umutsuz anlarımda beliriverdi kanatlarının altına alırcasına.
Yeri geldi arkadaş, yeri geldi abla, yeri geldi baba bile oldu bana.
Tükendiğim, uçurumun kenarına geldiğimi hissettiğim her zaman tutup çekti beni kollarımdan, hayatın mutlu yanlarına…
Üzülmeme hiç izin vermedi bugüne kadar.
Her tebessüm bir umudu getirirmiş ardından
Her hatıranın yeni bir tebessüme sebep olduğu gibi...
Her daim yanına bir eş ararmış insan
Ne kötülüklerle maruz kalacağını bilmezmiş gibi.
Bugüne lanet etmek ne kadar doğru bir acı için,
Demir almak zamanı geldi mutsuzluk limanından.
“ya beni adam gibi sev, ya da çek git hayatımdan” demiş bilinmeyen bir aşık.
Adı konmuş ayrılığın bir kere silinmeyen kadere…
Ne sessizce ağlamanın, ne de seni içimde yaşatmanın bir anlamı yok artık.
Özgürlük dene yerdeyim bir kuş gibi…
Aşkın gözünü bu kadar kör eden ne ki?
Ne çocuklar gördüm ben yırtık ayakkabılarından delinmiş çorapları görünen
O ayakkabılarla giyilmeyecek hale gelene dek küçük dar yollarda oyun oynayan
Ne insanlar gördüm ben bu sokakların nerede olduğunu bile
bilmeyen
O çocukları gördüğünde kafasını çevirip şahşahalı hayatına kaldığı yerden devam eden
Küçümseyici bir tavırla çekip giden
Hayat öyle acayip ki, seviniyorsun, üzülüyorsun…
Bazen ne yaptığını anlamıyorsun.
Birden karşında görünce o içine işleyen,
Kalbini titreten, gözbebeklerini bile gülücüklere bağan,
O engin denizlerden de berrak mavi gözleri…
Hayatın değişiveriyor birden.
Saat sabahın 7'si
Uzun zamandıe elime almadığım kalemimle başbaşayım yine...
Genç kız olmanın mutluluğu ve hüzünleri var içimde.
İnsanların gerçek yüzünü gördüğüm bir zamandayım,
Yani tam uçurumun ortasında...
Olduğun yerde durmak ya da yoluna devam etmek...
Sürüklenip gitmekte varmış şu hayatta…
Her şeye gülüp her şeye ağlamak sebepsiz yere.
Bir oraya bir buraya koşuşturmak anlamlı anlamsız şeyler için,
Ama bir türlü düzene sokamamak hayatını…
Hüzün, mutluluk, sevgi, aşk…
Her şey geçici, kalıcı olan sensin.
Umutlarıdır insanı mutluluğa, üzüntüye sürükleyen
Acılar vardır bazen dinmek bilmeyen, kapanmaz yaralar vardır...
İçimizde ta derinlerde küçücük, masum bir çocuk besleriz biz
Saniyelik coşkular yaratan.
Mutluluğumuzdur o çocuğu içten çıkartan, dışarıya vuran...
O gelince çiçekler, kuşlar yağar benim başıma,
Yine bir duygu selidir akıp gidiyor.
Ağlıyorum ama gözlerimde yaş gelmiyor.
Öyle bir yerdeyim ki
İçimde benim bile anlam veremediğim fırtınalar kopup bitiyor.
Gülümsemek, en küçük bir tebessüm bile zor geliyor.
Önceden her şeyden mutlu olmayı bilen ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!