yazılmış bütün şiirler,
bütün şarkılar söylenmiş,
hikayesi olmayan küçük rüzgarlar;
satır aralarında kaybolmuş ,
okunmamış kitaplar, kapağı açılmamış
bir kadın hiç öpülmemiş, öpülmemiş hakkıyla.
yıldızlar görünmüyor buradan
gökyüzü gri huzursuz
içimdeki küçük kız çocuğu öldü
cenazesini alelacele kaldırmışlar üstelik
bana haber veren yok
çeşme sularından çamurlar akıyor
Bulabilir misin beni; kaybolduğumu da unutmuşum?
Bulabilir misin ama bana gelen yollar kapalı üstelik sen de hiç sevmemişsin beni...
Dokunabilir misin ruhuma? Kara bir deliğe dönüşmüş artık
Uzanır mı kolların, tutabilir misin ellerimi?
Ben çok uzaklardan sesleniyorum sana;
şiirler yazıyorum
şiirlerimin üç kuruşluk ruhunu ve ben kesilecekken gökten zembille inmiş huzursuzluğumu
birbirine katık edip yanında ekmekle yiyorum
karnım doymuyor bu dünyada
ruhum doymuyor bu dünyada
sana böyle bok gibi şiirler müstahak
devrik cümleli, uyduruk kafiyeli,
anlamı kendinden menfi, yarım yamalak
sana kallavi küfürler, okkalı bir tükürük
cehennem müstahak, ateşler ve yangınlar
Boş bir mezarın başında yaktığım ağıtlarım
Toprağın yuttuğu sesim, yansır diye kulaklardan
Ya yansır ya yutulur kimse duyamaz ama sesimi
Sesim kinli hepinize, hiç duymadınız beni
Sesim ondandır boğuk, keskin
Sesim ondandır nefesimden önde koşar
seni öpmek tropikal iklimde yetişmiş egzotik meyvelere benziyordur eminim.
seni öpmek ilk öpücüğüm gibidir, ılık meltemler, baharda akşamüstleri. ballı süt. süt reçeli. kediler. denizler. okyanus. yıldız tozları, galaksi sistemleri. soyut bir intiharıdır bu dünyanın seni öpmek eylemi. bir devrim. bir çocuğun tren istasyonunda düşürdüğü oyuncağını arkadan gelen kişinin ona teslim etmesi. yer yerinden oynayacak seni öptüğümde bir. dağlar yeni sevdalara yelken açacak, okyanuslar karışacak şehrin kaynak sularına. güneş aşkla doğacak biliyorum. kuşlar şiirler okuyacaklar adına. yeniden doğacak tüm bebekler. ölüp ölüp dirileceğiz. ölüp ölüp. vals edeceğiz.
beni öptün benim hiç seni öpecek kadar vaktim olmadı hayatta, beni öptün ve son öpücüğüm ilk öpücüğümmüş. başlıyor kara kış, kar, kış, kayıp sonbahar. beni öptün şimdi sessizce rafa eklenmiş bir kavanoz dibinde anılar.
hayaletli bir evmiş içim beyaz örtüler serinmiş tüm eşyaların üstüne
Senin hikayelerinin hep bir başı ve bir sonu var
Toparlanıp giden bir kadın, orada duran bir sen
Kokusunu dünyalara değişmeyeceğim sakalların
Dağınık saçların, birikmiş bulaşıkların
Elinde sigaran ya da yeni sardığın tütünün
Mutfağın tezgahına yaslanmış içtiğin sigaran
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!