Lacivert sularda kaybolmuş akşam,
Tozlu aynalarda elem dolu bakışlar,
Perişan cılız bir umuda uzanmış ellerin,
Bir ayrılık şarkısı olmasın, çağırmasın,
Bir meçhule kadar uzayıp giden yollar,
Yüzünde donmuş hüzünlerden izler var.
Masmavi bir sürgün puslu sabahlara,
Ulaşıyor göçmen kuşlardan katarlar gibi,
Uzaklarda aşksız güllerden kan damlıyor,
Kendinden utanıyordu görmüş geçirmiş şehir,
Dillere düşüyor destan oluyordu sevdalar…
Bestelerin boynu bükülmüş,
Sazlar akortsuz, şarkılar ağlaşan ağıtlar,
Sırılsıklam güneşler, körkütük sarhoş,
Yağmurlar kesiyor önümü,
Söyleyemiyorum derdimi kimselere,
Tutulmuşken böyle sana çıkan yollar,
Kaçamam gözlerinden,
Senden başkası haram bana,
Rüzgarına kapılmış bir yaprağım bu sabah,
Anla beni ne olur!
Buruk bir ayrılık şarkısıydı gidişin.
Dinmez ER / Çeşme / 2017. 08. 03 /
Kayıt Tarihi : 3.9.2017 16:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Buruk bir ayrılık şarkısıydı gidişin.
TÜM YORUMLAR (2)