Bir yıldırım çarpması gibi,alıp beni uzak diyarlara getiren,
Göğsüme bıçak saplanmışçasına nefes alamadığım dakikalar,
Ve sonra yağmur altında dilerkler dilediğim,
Acıları geçmişe gömdüğüm(ki canım daha çok acıyor) ,
Şu vakitsiz,geceden sabahın devraldığı bayrak vakti!
Dostlarımın gözleri nemli,ve ıslak ıslak o temiz yüzleri,
Belki bir daha göremeyeceğim güzel sevgili,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim