Türk genci, inkilapların ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve inkîlapları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, 'bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır' demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silâhla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır.
Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.
Genç, 'polis henüz inkilap ve cumhuriyetin polisi değildir' diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır.
Mahkeme onu mahkum edecektir.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Mahkeme onu mahkum edecektir.
Yine düşünecek: 'Demek, adliyeyi de islah etmek, rejime göre düzenlemek lâzım! '
Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; bana; İsmet Paşa''ya, Meclis''e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek.
Diyecek ki; 'Ben inanç ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir! '
İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!
Mustafa Kemal ATATÜRK
.****
EYVALLAH HOCAM ...
ŞİİR BAHÇENE GELİŞ AMACIM GRUBUMUZUN ARŞİVİNDE
ŞEREFSİZLER MANGASI ŞİİRİNİİ BULDUM .. ASLINDA ONDAN ÖNCE DE CAHİT KULEBİNİN MUSTAFA KEMALİN MANGASINI OKUMUŞ OLMAM VE .. GÖZLERİMİN DOLUŞU .. YENİDNEN YENDEN BU VATAN KOLAY KAZANILMADI .. DİYİŞİM .. HALA AKLIMIN DİZELERDE KALIŞI TEE O GÜNLERE O GÜNLERDE YAŞANILANLARA GİDİŞİM DERKEN ARŞİV SAYFALARINDA ..
MANGA AYNI DA GÜNÜMÜZDE ŞEREFSİZLER MANGASI ..
NEYSE .
TAM DA GÜNCELLEŞECEK ZAMANDI ..
AMA LİSTENDE GÖREMEDİM ...RTÜKLEN Dİ Mİ BLMİYORUM BURDA RÜTÜK OLMAZ DA HANİ ...
NE KADAR HAKLIYMIŞSIN ..HEMDE TARİHİ GEÇTİ BAYA .. SENDE O ZAMANDAN GÖRMÜŞSÜN GİDİŞİN GİDİŞ OLMADIĞINI .. HANİ O ZAMA ABARTMA DİYENLER SANIRIM ŞİMDİ OKUNSALAR ÜSTÜNE BİR DE ONLAR YAZARDI DİYE DÜŞÜNÜYORUM .. YANİ O AZMIŞ BİLE .. ÜSTÜNE NELER GELDİ GEÇTİ .. DE ..
NEYSE GELMİŞKEN
BİZ BURSA NUTKU DA DAHİL TÜM ATATÜRK'ÜM NUTUKLARINI SÖYLEVLERİNİ HİTABINI DEMEÇLERİNİ SÖZLERİNİ .. YENİNDEN YENİDEN OKUMALIYIZ .. Kİ İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUMU İYİCE İDRAK EDELİM ..
... ÜSTÜMÜZE GELEN KARANLIĞIN ÇIKIŞ NOKTASI ...O YOK ETMEYE ÇALIŞTIKLARI BİTİRMEYE ÇALIŞTIKLARI ..SÖZLERİN İÇİNDEDİR ..
SELAM SEVGİ DUYARLI YÜREĞİNE ..
Yerinde söylenmiş ve tarih sayfalarında yerini almış bir nutuktur ve Atatürk'ün Bu Nutkunu
( 5 Şubat 1933 günü Bursa'da yapmıştır.)
Böyle nutuk yoktur diyenler ya tarihini bilmeyenlerdir yada bir numaralı Atatürk ve vatan düşmanıdır
Geçen akşam 78 yaşındaki komşu büyük annemizle birlikte haberleri izliyorduk.
Haberlerde her kanalda MÜSLÜMAN-TÜRK kadınının mukaddes örtüsüne edepsizce yapılan gayretleri görünce şunu dedi:
'Kızım bunların amacı örtü filan değil, bunların amacı dinimizi ortadan kaldırmaktır. Milleti dinsiz yapmaktır.... '
Şaşırdım... Hayret ülkemin onca aydınının günlerdir içinden çıkamadığı olayı bir çırpıda çözüvermişti. ve onların öyleyemediğini bir çırpıda söyleyivermişti.
Kendisine sordum: Peki nereden bu yargıya vardın. seni buna inandıran şey nedir diye.
cevap verdi:
Biz Bulgaristan'da iken o zamanki sosyalist rejim bize de aynısını yapmıştı.. Komünist Bulgarlar dinimizden dönmemiz ve Bulgarlaşmamız için aynı eziyetleri yaşattı. Hakir görüldük, itilip kakıldık. Türkçe olan İsimlerimiz değiştirildi. Kılık kıyafetimizi değiştirmek istediler onlara benzeyelim diye.
Bizi resmi dairelerin kapısından kovuyor, hastanelere almıyor, TÜRK VE MÜSLÜMANIZ diye hastalarımıza bakmıyorlardı. Hepimiz mimlenmiştik.
Çocuklarımızı okullara almadılar, okutamadık.
Biz neyse bari onların geleceği kurtulsun diye kalkıp Türkiyeye geldik... '''
Donakalmıştım aklımdaki o dehşet soruyla:
Peki ya biz? Biz şimdi nereye gideceğiz?
ÖYLEYSE:
HAYDİ TOPARLANIN; KALIYORUZ...!
'NOT: (Büyük annemiz 1950'lerde Bulgaristan'dan gelen göçmenlerdendir)
Hilekar kaplanın aslan yatağına,
Çakalların BOZKURT otağına pislemeye başladığı şu son günlerin önemine binaen.
ne güzel anlatmışsın işin özünü
var olasın abicim
Dünyanın en büyük komutanı, vatan için ne yapmamış ki? Türk gençliğinden bunları beklemek onun en doğal hakkı. Ulu önderin önünde saygıyla eğiliyorum. Varolsun Kemalistler.
Sevgili abim,,,,,,,,,,Şimdi bu nutuk ile bu günü karşılaştır ne olur. Adamlar zaten , meclisi,yargıyı,kamuyu ve üniversiteleri ellerine geçirdiler. Sadece teslim etmeleri kaldı.M.Kemal ATATÜRK bu sözleri gençliğe boşuna dememiş........Allaha emanet olasın.
ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE HİTABESİ
(Orijinal)
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Ankara, 20 Ekim 1927
Mustafa Kemal ATATÜRK'ü bizler ne kadar iyi anlatıp özümseyip yaşatırsak gelecek yarınlara örnek teşkil edecek gençlik yetişecektir.
Atatürk demek tek kelime ile MÜKEMMELİYETÇİLİKTİR.
Duyarlı yüreğini kutlarım
saygılar
HOCAM BÖYLE BİR ANLAMLI PAYLAŞIMI BİZLERLE PAYLAŞTIĞINIZ İÇİN SİZİ CANI GÖNÜLDEN KUTLARIM ...YÜREĞİNİZ VAR OLSUN
'Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medenniyedir'! ! ! ! 30 Ağustos 1925 - Mustafa Kemal Paşa,
Rabbim Mustafa Kemal ATATÜRK ve onunla bir olup bize bu vatanı bayrağı emenat eden atalarımdan bin kere razı olsun...
Sevgili Dursun abi...Zaman zaman seninle bu konuları sık sık konuştuk daha da konuşmaya devam edeceğiz biliyorum...
Bu güzelim ülkem Mustafa Kemal ATATÜRK ün dediği gibi ne zaman şeyhler, dervişler, müritler, mensuplarından kurtulur o zaman kıpırdanmaya başlarız...Etrafımıza bir bakalım...Sahtelikler diz boyu abi...Sahte müritler sahte şeyhler sahte müritler sahte tarikatlar hadi bunlardan vazgeçtim sahte sözde Müslümanlar! ..
İslamın bile çelik gibi tartışılmaz gerçekleri bunlar oturur tartışır ve karara bağlar hale geldi...
İslam ılıman mı olsun sıcak mı olsun diyen ne olduğu bile belli olmayan birinin ardına takıldı binlercesi ve her biri bir yerde köşebaşı tuttu ve hala da tutma telaşında...İsteğimiz kadar yazalım paylaşalım harbi olmadıktan samimi olmakdıktan sonra bir adım bile gidemeyiz abi...Kimse kusura bakmasın..İğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırma zamanı geldi de geçiyor bile...
LAFIN KISASI, Eğer gerçekten Mustafa Kemal ATATÜRK' ü tanıyabilsek ve onun taşıdığı ruhu hazmedebilsek bunları konuşmuyor bunları yazmıyor olacaktık....
Sloganı bir yana bırakıp özde TÜRK olmak gerçek ve samimi Müslüman gibi İSLAMI bilerek ve özümsüyerek yaşamak bize yeter de artar bile...
SEVGİLER ABİ
ALİ ALTINLI
'...HARİCİN teşvikiyle veyahut ekmeğini yediği toprağa nankörlük ederek millî varlığımızı zedelemek, bozmak teşebbüslerinde bulunacakların fenalıklarına set çekmek, pek tabii ve zaruridir. BUGÜN en büyük, en kuvvetli ve en medenî milletlerin bu gibi meselelerde bize nispetle pek sert ve zorlayıcı muamelelere teşebbüs etmekte olduğu herkesçe bilinmektedir.'
'Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medenniyedir' !!!! 30 Ağustos 1925 - Mustafa Kemal Paşa,
gün birlik günüdür, Ayrık otları şimdi Milliyeçilere el attı örgüt miü diyor irgüt devlet akeyhine çalışır .. Bu nasıl aymazlık iyi düşünmeliyiz...
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta