Şu evraklarıma bakar mısınız?
Önce gidip bir dilekçe yazınız.
Ama bunca evrakım var burada!
Meşgul etme lütfen çıkar mısınız?
Efendim evraklar hazır buyurun.
Bana değil arka masaya sorun.
Beni şu ön masadan gönderdiler!
Bu gün vakit geçti yarın gel yarın.
Buyurun bana yarın gel demiştiniz.
Ver bakalım neymiş sizin işiniz?
Beyanname, tapum işte ruhsatım.
Önce şefe gidip mühürletiniz.
Buyur şefim alt kattan gönderdiler.
Götür de şunları bir düzeltiver.
Evraklarınız eksik mi dediniz!
Git fotokopi çektir birer birer.
Çektirdim buyurun fotokopiler.
Hele bir de nüfus cüzdanını ver.
Ehliyetim, tapum işte ruhsatım!..
Sana olmaz dedik ya be birader.
Kaç zaman oldu gidip geliyorum,
Ne zaman bitecek diyemiyorum.
Tutturmuş nüfus cüzdanı ver diye;
Cama mı asacak bilemiyorum.
İşte bürokrasi bu halde dostum.
Onlar bağırdıkça çaresiz sustum.
Şahince bakışın ne faydası var,
Yüreğim depreşti kâğıda kustum.
19 / 07 / 2000
Kayıt Tarihi : 26.1.2021 18:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir devlet dairesinde yaşamış olduğum memur- vatandaş ilişkisini işlemiş olduğum bir şiir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!