- Behzat Demircan’a-
sen, hoş bir kahkahaydın
çağlayan akışlı, behzat sözlerin
temiz gözlerine yansırdı duman içinde
ufuklara bakıp mırıltıyla susardın
belki de içini kusardın
ben kendine yazan bir duvarım yine
seni yazıyorum şimdi de
çivi yazısıyla hem de
ney eşliğinde
ağzıma bir damla koymadan
esrik duygulanımlarla
ay şendi o zamanlar
güneş somurtmazdı
gülerdi karanlıklar içinde
uykuna katık ederdin
maden işçilerinin yürüyüşünü
düşlerini marşlarla örerdin
İhsaniye, Onyedi arasında
işçi yurtlarına yakındın
bir zamanlar kasketliler
sokaklarda berekettiler
gönlümüzde hasrettiler
yerin altına inerlerdi ak pak
çıkarlardı yerin üstüne kapkara
sokulmazlardı denize
dalgadan korkarlardı
başlarına geldi korktukları
yok oldular dalgalarda
gidip döneceklerdi
gittiler, dönemediler
artık kömür düşmüyor vagonlardan
trenlerin paslı sessizliği
anıları deliyor
öksüz raylarda yaşamla dans ediyor
çıplak ayaklı, garip Roman kızı
terk ettiğiniz ev yok
izbeden gırnata sesi yükseliyor
emekli işsizlerin gözleri
kapısız, perdesiz
evimsilerin dilberlerinde
o beldede iş yok
iş var, çok
Zülfü, Karlı Kayın Ormanı’nda
yine Nâzım arıyor, yine efkârlı
havada ömür kokusu
odan kireç tutuyor mu
kahkahan çınlasın yine
ben hırkamı giymişim, dervişim
yürüyorum kendime
burnumda kömür kokusu
(05. 02 2012)
Kayıt Tarihi : 5.2.2012 22:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sanal ortamlarda eski dostlar buluştukça anılar canlanıyor. Anılar duyguları çağırıyor. Duygular gelince bana bir şeyler oluyor. O şeyleri yazıyorum şiir diye. Şiir oluyor mu? Bilmiyorum. Kendimi kandırıyorum. Siz kanmayın. Olur mu?
dalgadan korkarlardı
başlarına geldi korktukları
yok oldular dalgalarda
gidip döneceklerdi
gittiler, dönemediler
Evet Hayri hocam gidenlerin yerine kimseler gelmedi ama ççoğumuzla beraber hala sanki onyedi ihasniye arasında vardıya vardıya işlerine gidip geliyıorlar saygılarımla kaleminiz daim olsun
TÜM YORUMLAR (2)