Sessiz sessiz ağlıyor ruhum
Suskunluğa yeminli bayram sabahında
Yine çatır çatır kavrulurken umutlarım
İhanet rüzgarının kucağından esiyor
Gülmeyi unutan asık suratlı gündüzler
Gecenin dargın karaltısından artan
Ömrüm hoş edecek bin sırra erdim
Yine de keyifle gerinemedim
Bir yudum huzura neleri verdim
Gönlümce sevgiyle sarınamadım.
Suskun yaz akşamında yıldızlı semalarda
Gözlerinin mehtaba dalışına vurgunum
Emsalsiz heyecanlar oynaştıkça sularda
Tozan zerreciklerle gelişine vurgunum.
Sinemdeki ayazdan zalim korkular sağan
İlâhi Ya Rabbi!
Hamdolsun, şükürler olsun ki
Yüce kudretinle eriştirdin
Bir kutlu aya daha şu âciz kulunu
Kulluğumun acziyle sığınıyorum sana.
Hainler yurdumdan sürülmedikçe
Kızıl akan yaşlar durulmadıkça
Kalleşlere cevap verilmedikçe
Sevdaya methiye dizmeyeceğim
İçim param parça bu aralar
Yüreğimde simsiyah köz yanığı
Dağlandıkça eriyorum
Güçlü değilim korkularımda.
Dost dost diye diye coşsa yüreğim
Banmazsam suyundan bal neye yarar?
Tutuşup dertlerden yansa çerağım
Yoksa dostun közü kül neye yarar?
Kapanmış kalp gözüm artık seçemem
Zalim gecelere sabrı ekledim
Uzaktan uzağa özledim seni
Aylardır ümitle haber bekledim
Hiç mi özlemedin sevgilim beni?
Biçâre gönlüme elem dolarken
Annem,
Yazamadım bu sene
Varmadı ellerim kaleme
Oysa,
Anlatacak nice derdim birikti
Ama, anlatamasam da
Bugün facede değerli Şair Ali Rıza ATASOY'un 'KADİM DOST BURHANETTİN AKDAĞ’I KAYBETTİK' haberiyle üzüntüye bölendik... Sanal alemde tanışıp, gerçek hayattada kelam ettiğimiz değerli dostumuz... Nur içinde yat, Rabbim mekanını cennet etsin... Amin...
Değerli Hocam!
Acı, keder ve ayrılık adına çizilen bu tasvire ne denebilirki?
Acılar paylaşıldıkça azalır derler ancak ateşin düştüğü yeri ziyadesiyle yaktığı iyi bilinir.Nasıl paylaşılırki sineye düşen ateş? ..
Saygılarımla
imrendiğim kalem, saygı duyduğum arkadaş ve sevdiğim bir hoca...Okumaktan hep zevk alacağım bir şair...