Adem’den bir adem var içinde
Adem ile halk olmuş bir biçimde
Ruhundan bir selam var üstünde
Hatasız seyreyleyen bir iklimde
Adem’den bir adem var içinde
Ben çocukken bir keman sesi gelirdi
Yan evin bahçesinden
İhtiyar bir kadın gazel okurdu
Güneş bile dinlerdi
Sanki direnirdi batmamaya
ÇALINAN HAYAT
Böyle karanlık bir geceydi ,
Yağmurlar gökle gürüldüyordu
Bir anne ninnilerle susturuyordu bebeğini
Atların sesleri kırdı göksel sesleri,
Davetkar bir ışık, pervane aşk içinde
Ferhat gibi yanar, ecel narın seyrinde
Işık alev saçar pervanem, dil kor içinde
Cilveyle raks eder, çehren kan ter içinde
Telaş, sabır tükenmez gece gündüz içinde
Heybesinde pislik yüklü, günah saçar ortaya
Hak ehline soru sormaz, laf sokar araya
Kasvetinden kudurmuş, öfke akar gözünden
Kimse feyiz almaz, nefret eder sözünden
Viran oldum meyhanede Hamiyet
Mey istedim sakiden, geldi nihayet
Kemancı baş tacısın, sırlarını akıt
Ağır ol araya girsin, hicazdan klarnet
Hamiyet kızdırma, yazık, etme beni illet
Nihayet bulmaz elbet hüccet, beslenir ahirden
Güneş korkar lakin, nihayet bulacağı günden
Kalpler hırçın, ruhlar azmış, az kalmış süreden
Kapkara her gün, muktedir nifaklar yüzünden
Parlayacak gözler, çıkarak o karanlık geceden
MEY-HANEDE
Çıktı masaların üstüne dans etmeye
Taş duvarlı bir Rum meyhanesinde
Kalbini yakacaktı, tutuyordu elinde
Aşkını yazdığı buruşuk sarı peçeteyle
Sen her sabah nazı niyaz edersin
Mecnun birine sözü dize edersin
Sevap değilse aşk günaha girersin
Gel sevdiğim vuslat azap görmesin
Ruhumu okşasın merhametli ellerin
Yol ortası bu yaş demiş şair tam ortası
Geçmiş benden ilk yılların her hatırası
Yara kalmış anılar sızlar içimde acımsı
Dönmüş bahar kalmış halinde kışımsı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!