Toprağına değen ayakları iyi tanı
Artık suyun bile berrak akarya
Ne şanslısın, değer bil koru canı
Emanet sende,sende artık Sakarya
Bu iller hüzünlü,gam keder de artık
GEL
Dalgın bakışlarımdan seyret mehtabı,gecenin sessizliğiyle gel
Ağaç dallarında dans eden yaptakların hışırtısı ve soğuk esen rüzgar
Kaldırımları,yolları,uzakları hiçe sayıp gel
Gelin,nede yakışmış beyazlar üstüne
Kalbin gibi huzuru saçar gibisin
Hilal kaşında ok gözlerinle
Baktıkça sinemi parçalar gibisin
Utansın tüm çiçekler açmasın artık
Gitme hayallerimden uykusuz bırakma beni
Sen gel her kapadigimda gözlerimi düşlerime
Uçurum olsa da arada,habersiz bırakma beni
Gözlerine gerek yok dalmam için gözlerine
Boşluğa bak yeter
Bir dirilir bin ölür sinemde saklı gül tohumu
Toprağı bekler gibi hazır düşmeye ellerine
Gökten şifa diye inen ab-ı hayat yudumu
İçtikçe can verir takat kalmamış dizlerime
Ne gül kokusu ister bu can ne ermek vuslata
Toprağın kızı ve yağmur huzuru
Eller ve parmaklar ve gök güzellik
Yürekte taşınan aşkın gururu
Hoşgeldin,bahar kokulu sadelik
Sen geldin diye mi güneşin bu dansı
Bir kelebek olmuş süzülüyor
Avuçlarıma okuduğum dualarım
Senden bir amin bekliyor
Huzura ermek için kollarım
Dilin lâl olmuş,sessiz kalmış gözlerin
Elem sarmış kalbinin dört bir yanını
Renkleri göremez olmuş gözlerin
Yarını yaratan açık etsin bahtını
Ak olsun,pak olsun,huzur dolsun ellerin
İçimde küllerinden doğuyor Huzur
Sisli bir perde ardında beklemekte
Köklerimi kurutan o kirli gurur
Yavaş yavaş benliğimi çürütmekte
Sessiz sedasız filizlenirken kader
Gönül eksiktir diğer yanı olmayınca
Huzuru eliyle sunmayan yâr istemem
Ak olsun pak olsun solar zaman dolunca
Alnı secdeye değmeyen yâr istemem
Olsun tacı tahtı Züleyha gibi sureti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!