Unutsan da bu gün sen beni Burdur,
Yaşattığın kışı, yazı unutmam.
İnan ki gözüme dizime durur,
Yediğim ekmeği, tuzu unutmam.
Kavaklık’tan aşağıya bakardık,
Her sabah gölüne doğru akardık,
Perişan bir halde dersten çıkardık,
Dönüşteki yüksek hızı unutmam
Depremevleri’nden Tugay’a kadar,
Kıvrılarak giden geniş cadden var.
O yol bize o gün dar gelirdi dar
Yokuşu, inişi, düzü unutmam…
Tek parkında dinlenirdim yorulup,
Gah banklara, gah toprağa serilip.
Alpaslan’ın heykeline sarılıp,
Verdiğim onlarca pozu unutmam…
Çok okşadı yüreğimi hüzünler,
Ciğerimi ise boğdu tütünler.
Bambaşkaydı sende yaşanan günler
Keder hüzün dolu mazi, unutmam…
Tugay girişinde o Çamur Şevket,
Çekerdi kıymalı tostla ziyafet.
Dar dükkanda muhteşemdi muhabbet,
Dinlenen, söylenen sözü unutmam…
Ne bahçeni bıraktım ne bağını,
Geçirmezdim meyvelerin çağını.
Hatırlamasam da ömrün çoğunu,
Asla sende geçen azı unutmam…
Hem keder hem sevinç dolu o yıllar,
Kırdılar tuttuğum dalı o yıllar,
Hep topraktı okul yolu o yıllar,
Soluyup yuttuğum tozu unutmam…
Düşüncem belliydi, niyetim halis
O şimdi zanneder bitti bu bahis.
Yirmi beş senedir gönlümde hapis
Gözden ırak olan kızı unutmam…
Beş harf mevcut üç heceli isminde,
Aynı harf var; başıyla son kısmında.
Hayat kalmasa da solan resminde,
Siyak saçı, ela gözü unutmam…
Anmasa da o kul hayırla beni,
Sen karşıla hoş bir tavırla beni.
“Hadi gali” Burdur hatırla beni,
Sendeki bu eşiz nazı unutmam.
Kayıt Tarihi : 17.1.2010 23:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Onun ile özdeşleşen, onun ile güzelleşen bir şehir...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!