Burdayım Öğretmenim! Şiiri - İbrahim Şah ...

İbrahim Şahin 2
532

ŞİİR


24

TAKİPÇİ

Burdayım Öğretmenim!

İlk defa okuldan eve yorgun dönüyordum. Omuzlarımda bedenimin kaldıramadığı, bedenimin taşıyamadığı yorgunluk. Sanki ben okuldan eve dönen okul öğrencisi değil. Ben bir savaş kaçkını, savaş yorgunu. Ben hüzünlü, ben boynu bükük...

Kapıyı çalan ben değil, bir sığınmacı. Kapıyı açan annem şaşkın... Sorular peş peşe... '' Oğlum, bu ne hal? '' Oğlum, arkadaşlarınla kavga mı ettin? '' '' Oğlum; bir şeyini mi kaybettin? '' Neyimi kaybedebilirdim ki kitaplarım, defterlerim dersen çantamda. Hem nasıl kaybolsunlar. Çantamı bir evde kitaplarımı, defterlerimi koyarken açarım, bir çıkartırken. Annemin soruları bitmiyor. Annemin her sorusuna bir '' Cık, cık! '' sözcüğü ile cevap veriyorum. Ne annemin sorusu bitiyor ne benim '' Cık, Cık! '' lar. İçimdeki ses '' Başım ağrıyor anne'' de kurtulursun diyor. '' Başım ağrıyor anne'' dememle annemin yüzünde bir gülümseme, elinde bir ağrı kesici '' Ben senin üzüntüne dayanamam.'' diyor. İçimdeki ses '' Duy, duy! '' diyor. '' Sen anneni üzmeye dayanıyorsun.'' diyor.

Hap dilimin altında, girdim odama.Tükürüp attım pencereden. Pencereyi kapadım, odamın kapısını kapadım, halimi gören duyan olmasın dercesine. Bedenimin bir yerlerinde bir pencere açık olmalı. İçimdeki ses kafasını çıkartıp çıkartıp '' Söylesene annene yarın okula gitmeyeceğim diye'' Yok, söyleyemem. '' O zaman öğretmene ödev yapmadım de'' Yok, yok diyemem. Öğretmen ne demişti? '' Ödevini yapmayan yarın okula gelmesin.'' İlk defa içimdeki sese başkaldırdım '' Ödevimi yapacağım, okula da gideceğim.'' İçimdeki ses birden sustu. Sustu, alışkın değildi kaybetmeye.

'' Ödevimi yapacağım, okula da gideceğim.'' Yazmaya başladım. Yazdığım ilk cümle öğretmenin söylediği cümle '' Yazdığınız cümleleri öyle yazmalısınız ki sözcüklerin arasına hiç bir sözcük girmeye cesaret edemesin.'' Ben düşünüyorum. Yazacağım sözcükler havada uçuşuyor. Bir yanda uçuşan sözcükler bir yanda öğretmenin cümleleri. '' Öğrendiğiniz kavramları düşünün, onları cümleye dönüştürün.'' ''Deyimlerden, atasözlerinden yardım alın...''

Deyim, deyim. Daha bugün öğrenmiştik '' Kulağından çekmek.'' Uçuşan sözcüklerden ilkinin '' Barış'' kulağını çekip yerleştiriyorum cümlemin başına. '' Savaş'' çekiyorum kulağından yerleştiriyorum kağıdın ortasına.

İlk cümleyi yazıyorum '' Ortalık savaş meydanı, elimde defter kalem.

İkinci cümlemi yazıyorum '' Amcamın adı Barış.''

Deyimler, deyimler... Deyimler yetişiyor imdadıma '' Dam başında saksağan'' Bir baltaya sap olmak''

Yazıyorum üçüncü cümleyi '' Dam başında saksağan elinde kazması. Boyundan büyük kazmanın sapı. Saksağan kazmayı kaldıramıyor.''

Kavramlar, kavramlar. Hayvanlar, hayvanlar... '' Hayvan sevgisi'' Böcek de bir hayvan.

Yazıyorum cümlemi '' Ben böcekleri sevmem. Böcekler insanları sokar.''

Dönüyorum yazdığım cümleleri sayıyorum. İşin içinden çıkamıyorum, karıştırıyorum sözcüğü cümleyi. Yazdığım sayfaya bakıyorum yarıyı geçmiş. Biraz, biraz daha deyimleri kavramları hatırlamaya çalışırsam sayfa dolacak.

Ne diyordu öğretmen çevrenizi gözleyin, gördüklerinizi yazınıza aktarın.''

Bakıyorum sağıma soluma. Yazıyorum '' Saksı, çiçek'' '' Ağaç, dal budak. '' Kapı, kapının kolu'' '' Sağım, solum'' '' Saklanmayan söbe''

Ertesi gün okula gelen sayısı azalmış. Sınıf bir sessiz, bir sessiz. İçimdeki ses susmuş ben kendi kendime konuşuyorum '' Demek ki ödevini yapan cesaretli oluyor. Yapmayan korkak. Korkaklar okuldan kaçıyor. '' Demek ki ödevini yapan sessiz oluyor.'' Demek ben korkak değilim gelmiştim okula, ödevimi yapmıştım. Sessizdim, ödevimi yapmıştım.

Öğretmen derse girdi. Sınıfa bir göz gezdirdi '' Görüyorum okula gelmeyenler var, demek ki onlar ödevlerini yapacak cesareti kendilerinde bulamadılar.'' diyor. Öğretmen de benim gibi düşünüyor '' Ödevini yapan cesaretli oluyor.'' İlk defa yaramazlar listesinde birinci sırada değilim. İlk defa cesaretliler arasında birinci sıradayım..

Öğretmen '' Yazdıklarınızı sıra ile okuyalım.'' diyor. İlk parmak kaldıran ben. Ben ilk defa kendi yazdığımı okuyacaktım.Aman Alah'ım insanın kendi yazdığını okuması yazmasından daha zormuş. Yazdıklarımı okumaya başladım. Cümlenin başına başlamadan okuyorum sonundan bir sözcük. Ortasından bir sözcük.

'' Dal, budak'' Savaş meydanı'' Elimde defterim, kalemim'' Arkadaşlar atılıyor '' Elinde silahın olmalı.''

'' Saksıda çiçek'' Arkadaşlar atılıyor '' Sula da solmasın.''

'' Saklanmayan söbe'' Arkadaşlar atılıyor '' Sıranın altına saklan'' diyor. Ben bir sözcük okuyorum, arkadaşlar bir cümle söylüyor, bir gülüyor.

Bir sözcük okuyorum, bir arkadaşlara bir öğretmenime bakıyorum. Arkadaşlar gülüyor, öğretmenim sadece beni izliyor. Öğretmenim gülmüyor. Gülmüyor, beğenmiş olmalı. Öğretmenime baktıkça bir daha bir daha okuyorum.

Yazdıklarım mı bitti yorulmuş mu olmalıyım bir an sustum. Susmamla öğretmenin '' Uslu Can nerdesin? '' sorusu yankılandı. Birden '' Burdayım Öğretmenim! '' dedim. Öğretmen '' Görüyorum sen burdasın da yazdıklarında kayıp olmuşsun.'' dedi.

Ben yazdıklarıma bir cümle daha ekledim. '' Yazdıklarıma öğretmenimin sözü ile başlamıştım yazımı bitiren yine öğretmenin sözü oldu.''

''Yazdıklarınız sizi yansıtmalı''

Yazdığımı gören öğretmenim yanıma kadar geldi, saçımı okşadı '' Öğretmeni dinlemek, söylediklerini yazmak da sorumluluğu yerine getirmektir.'' dedi.

Son sözü ne etti etti içimdeki ses kaptı '' Hadi, iyisin yine öğretmen sana da 100 verecek dedi..''

İbrahim Şahin 2
Kayıt Tarihi : 23.9.2019 20:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Şahin 2