tüm erkekleri bir kenara itiyorum
kendi bedenimi ayrı bir kafeste tutuyorum ,
kime yanaştıysam bedenimin duvarlarına takıldı…
bedenimin arasında salınan ruhumu gören olmadı,
göğüslerim daha çok dikkat çekti gözlerimden,
yinede yüzüm gülüyor avuçlara serpiliyor bakışım duruşumun bir zararı yok,
İnsanlara bakıyorum nasıl ve ne kadar yakınız birbirimize ,
denize dağa ve ormana bana da yakın ol
suya düşe toprağa yakın ol dur kaçma ,
bulutun rengini başka düşün ,gülüşünün rengini başka
öyle duruşu yok bu ırmağın bu suyun bu bulutun bu denizin …
bu susuşun diline bakıyor öylece susuyorum …
Bir intikam nasıl alınır sen intikam alabilir misin düşten…
bir döşten bir baştan ,
perdemi açıyorum kuşlar, dökülüyor penceremden yukarı…
Ta yukarıda deniz yolun taa kıyısında
döşünü sar döşüme gülşümü al
ukalayım biraz bunu da böyle bil ,
aç gözümü dizimi duruşumu aç
saçma sapan hayallerin içinde
yazdıkça durulma duruldukça yazma peşindeyim sen bahane
ve öylesine susmak istiyorum ,
nasıl sürülürse toprak öyle sürülmek satırlara
ve orada yeşereceğim, şüphesiz
her gelen baharda orada olacağım ,
Tut kendini denize at bir gülüşü sür omzuna
bir bakışı bul çıkar , gözlerimin kökünden…
Nefes alış verişi nasıl bir şeydi ,
ben nefesini alıp vermek istemediğim bu şehrin,
hangi köşesinde soluk alacağım…
yok demet yok topla pılını pırtını
İstanbulda şiir yazılası sevda yok
Burda herşey mekanik
Akpil kafalı tüm bakışlar…
Koşturan kalabalık gir içine ya da
dur bi dakika sana aşık olmak istemiştim
donuk donuk bakışlar
duramam koşmam gerek koş koş koş
ondan ona ondan ona koş dolaş tüm bedenleri acelen var
dur aşık olacaktım daha sana …
sevisiz sevişmeler ister olmuş bedenler,
koşma otur otur yerinde dur dostum acele etme
bu kadar hızlı yaşanmaz aşklar
bu kadar hırslı ,
hangi yüzyıldayız nelerin icadı edilmedi ki
aşkıda yeniden icat edenler olmuş
hızlı tren misali…
keremler aslılar nerelerde , kaç kerem kaç uzaklaş burdan
,koş koş koş nerede bu osuruk kokulu çöküşler
dibe vuruşlar ,sende mi kaldı gece bende mi duruyor sevgiler
duygularımı göremiyorum
öylesine karışıvermiş istanbula
nerede olduğunu bilen varsa söylesin…
bu ülkeden bir döş bir baş çıkar mı yanık kokulu,
öyle dur denize bak öyle çök dibine gecenin
bak dur diyorum gecemin içine sıçma dur bak
kendime dur kapılarını kapama
dur ört üstümü tüm bildiklerini unut
unutmak yeniden keşfedilmeli belkide…
gelme girme durma yarın kimin belli değil
savaş kendinle ve barış tüm herkesle
ya da tam tersi …
bilemedim umudumu kaldırdım geceye sürdüm
gece dizilerini uzattı başıma
öylesine bir cümbüş
yazamayalı kaç yüzyıl oldu bilmiyorum
sırtımı güneşe verdım yüzümü denize
dur girme içeri kaplarımın önünde toz var …
duvarlarım soğuk nem kokusu
girme dur başımı al dizlerine başımı al sadece
dizlerindi dudaklarından önce ihtiyacım olan
bunu bilemedin …
bunu anlayamadın ,kızmıyorum yinede… dt
Demet TemelKayıt Tarihi : 1.4.2019 20:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!