Burcum Tamara!
Maviliğe çivili bir hisarda serinliğine kandım,
Yapayalnız bir elifin kutsallığıyla düşerine uzandım;
Bilir misin sensiz kaç kızıllığa uzandım?
Ağrıyan yarana araratça yaslanıp
Kaç bucağa yazdım gece ayazını.
Burcum Tamara!
Seni mavice düşledim,
Kalbim dilencilerin… Sesim yunuslara hamail,
Kırkikindilere susalı yüreğim.
Hangi deniz mehtabına katar beni
Hangi özlem yangınıma yarenlik eder
Yedi yarılı bir bakışım ben.
Kısık feneriyle Tuşba güneşi
Yedi burca asıyor boğuk avazımı
Gidişim üstüne kapana pencere / Tamara
Artos’ u taşı başucuma
Dağlara verme sakin ellerimi, onlar senin
Sağlı sollu salınsın ki kâküllerin
Uzaklardan hep gülümseyeyim
Burcum Tamara!
Uçurumlara çıkan patika izbesi
Urartu diyarından yeminlerimdir
Tabutlara saklanmam nafile
Yazılsın adım yedi burcun mealine.
Usta nefesliyle bir şivekâr
Boyasın beni fırtına rengine.
Burcum Tamara!
Dillere düşüşüm vakitsizdi
Heybemde sırılsıklam dökülen kelimelerim
Zemheri ayazında silindi izlerim.
Gamzelerin karasından iki güvercin uçur da
Erek’ten saçlarıma yıldız akıt Tamara.
Kalbimi elleyip durmasın dilenci
Şimdi sen olma zamanı
El kapılarında.
Kayıt Tarihi : 4.4.2016 00:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'Zemheri ayazında silinen izler' usta bir şairin elinde yeniden belirgin hale geliyor.
Kutlarım.
TÜM YORUMLAR (1)