Ben Burcu UÇAK.
12-09-1995 doğumluyum.babam beyaz annem esmer ve annem hep beyaz olmamı istemiş hemde çok istemiş çünkü halalarım sarışın hep onlara çeksin istemiş çokta dilekler yapmış ve ben bir güz günü beyaz bir kız olarak doğmuşum tam annemim dediği gibi. hep süper şahsiyete sahip olan halama benzememi çok istemiş ve dilekleri kabul olmuş.(KARAKTER VE FİZİKİ OLARAK ÇOK BENZİYORUM) Emekli bir ailenin çocuğuyum iki kardeşiz bir ablam Betül UÇAK Üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü son sınıf Öğrencisi.bense Anadolu lisesi 2 ...
DOĞAYI SEVEN KÜÇÜK KIZ
Naney daha 8 yaşında. Ama o kadar şey biliyor ki siz bile şaşırırsınız. Hem de yaramaz. Yaramaz ama tatlı yaramaz. Naney’in ne ablası, ne ağabeyi var. Onun sadecedoğa ile ilgili merakları var. Köpeği var adı=funny. O doğayı çok seviyor.doğa ile iç içe büyümek istiyor. Evleri tek katlı evlerinin önünde domates,fidan,gül hepsi var.annesi ve babası kızlarını daha 6 yaşındayken doğa ile ilgilenmesini çok seviyorlar.naney’in birde arkadaşı var onun adı Sally sally hafta sonları naney gile gelir. Birlikte oyunlar oynarlar. Sonra o güzel bitkileri sularlar.naney’nin huyunu herkes bilir. O doğa ile ilgilenir. Onun bitkileri bir başka olur. Yetiştirdiği domatesler olunca koparır annesine:
-Anneciğim bunuda kahvaltıya koyar mısın?
Annesibuna çok sevinir. Arkadaşı yine naney gile gelmişti. Biraz oyun oynadılar.sally,naneynin köpeği funny u sevdi. Sonra balkona çıktılar.balkonda güzel çiçekler vardı.onları suladılar.
HAYALET GERÇEKTEN VARMI?
Maceralara hazır mısın?
Kendimi Tanıtıyorum
EN BÜYÜK HAYAL
1.BÖLÜM:
Canan o gün koltuğa oturmuş bekliyordu. Belli ki canı sıkılıyordu. Hiç arkadaşı yoktu. Buraya yeni taşındıkları için sıkı fıkı olmamışlardı. O çareyi kitap okumak ile geçiriyordu. Canan tek çocuk idi. Belki bir kardeşi olsaydı onla vaktini geçirebilir oyunlar oynayabilirdi. Canan gil hali vakti yerinde bir aileydiler. Canan’ın her dediği yapılıyordu. Ama canan asla böbürlenmez ve bu halinden dolayı kimseyi küçük görmezdi. Canan kitap okumayı çok severdi. O yüzden hep bilgisi olurdu. Babası ona işten gelirken çeşit çeşit kitap alırdı. Canan kendini kitaba vermişti. Annesinin sesini bile duymuyordu.
SAVAŞA SON! ! !
Ne oluyor bu millete
Ne oluyor bu devlete
Neden savaş çıkıyor
Anlaşsanıza birbirinizle
Birinci bölüm:
Yazın kavurucu sıcaklığı herkesi etkiliyordu. Emine ise pencerenin kenarına oturmuştu. Çevreyi seyrediyordu. Aslında seyredecek bir şey yoktu ki. Evlerinin önü hep kayalıktı. Emineler yeni evlerine taşınalı bir iki hafta olmuştu. Burada hiç tanıdığı yoktu. Arkadaşı bile yoktu. Emine sıkılmaktan çatlayacaktı. Eee kız haklı bir kasabada ve kayalıkların arasında kim onu görecekti. Kim onunla arkadaş olacaktı. Buraya gelmelerinin sebebi; babasının işi nedeniyle İstanbul’dan Nazilli kasabasına gelmişti. Emine’nin tek can dostu bebeği Ayla idi. Emine Ayla bebeğini çok seviyordu. Bebeğini annesi Sabiha Hanım kızına özene bezene dikmişti. Kızı için her şeyi yapmaya hazırdı. Emine’nin birde erkek kardeşi vardı. Adı Hasan. Emine Hasan’ı çok seviyor. Hasan’da Emine’yi. Babaları ise inşaatta çalışıyordu.
Ama inşaat grev yapınca işten çıkardılar. Emine, Hasan ve anneleri hayatlarından memnundular. Fakir olmak onların suçu değildi elbet. Emine okula gidemiyordu. Çünkü maddi durumları kısıtlıydı ki bir ekmek alacak paraları bile yoktu. Annesi gizlice çöpleri karıştırıyor, belki bir yemek artığı bulurum diye umutlanıyordu.
Kendini hiç düşünmüyordu. Sadece Hasan, Emine ve eşini düşünüyordu. Neyse ki Sabiha Hanım bir balık çöpü bulabilmişti. Ama bu bir balık çöpüydü. bu balık çöpü pişirilmezdi ki.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!