Ölüm Nedir?
Bedenin ruhtan ayrılması mı?
Bedenin toprakla buluşması mı?
Yemen gereken kadarını yemek,
Görmen gereken kadarını görmek mi?
Rol'ün sona ermesi mi?
Kalbimin içindeki kırık aynanın arkasındaki resim…
Ne mi?
Anlatayım….
Yaşamışlığım, yaşanmışlığım, acılarım, umutlarım sevmelerimdi. Sensizliğim, hiç olmayışın, olmayacağın, hayalindi.Sensizliğin içimdeki yangınıydı. Sensiz kende biz olma çabamdı. Aynanın karşınsına geçip, yokluğunda gözlerime bakıp gözlerini görmek, derin bir nefeste bütün benliğimi kaplamandı.Bitmeyen bekleyişlerimdi. Tanımadığım bilmediğim sevgiliydi.
Bekleyişlerim…
Suçluyum.
Biliyorum.
Biliyorum çünkü seni anlamadım.Anlamaya çalışmadım bile... Sevdim sevdikçe bencilleştim.
Tıpkı şımarık bi çocuk gibi sürekli istedim. Sevilmeyi, ilgiliyi, içimde hiç dolmayan hiç olmayan,seninle doğan, seninle dolan sevgiyi istedim durdum. Bulmuştum içimdeki yokluğu belki de ondandı.Hep istedim, hep bekledim. Bekledikçe, istedikçe daha da bi hırçın, daha bi bencil oldum.Sormadım uzaklaşmalarını, sessiz kalmalarını, bunların nedenlerini, neler yaşadığını nasıl bi ruh halinde olduğunu… koymadım kendimi hiç yerine. Sadece istedim.
İstememeliydim.Sadece beklemeliydim.Bekleyip görmeliydim.Susmalıydım.Sevgimle, içimdeki senle yetinmeliydim. E n azından becerebilmeliydim bunu. Karşılıksız sevemedim.
Sevgimin karşılığını sevgi, ilgi olarak bekledim hep.Bu beceriksizliğimle, bu bencilliğimle, bu isteklerimle kendimi acıttım durdum. Acıdıkça yüreğim seni de acıttım.
İnsan o kadar karmaşık ve bir o kadar durudur ki
Denize benzer
Bir bakarsınız dingin
Bu yüzeysel bir yaklaşımdır deniz için
Aynı dinginlik devam ederken
Bide bakmışsınız ki
Evet. Bir yıl daha bitiyor. Getirileri ve bir o kadar biz den götürdükleriyle
bir yıl'a veda ederken diğer yeni yıl yeni doğumlara gebe
bize geliyor. Kim bilir gelirken belki bin bir sıkıntı, bin bir acı buna tezat bin bir
güzellik, aşk vs... getiriyor.
Her geçen zaman gün geçtikçe büyütür insanı, her yaşanan sıkıntı, acı
olgunlaştır ve her olgunlaşma evresi daha da bir özlem ve hasret
Yar
Bugün mahpushane avlusunu izlerken
Daracık penceremden
Baktım avludaki güvercine
Nasılda özgür ve bi o kadar ürkekti
Sabah saat 7:15'ti
Deniz kenarındaki kayalar kadar güçlü,
Denizdeki dalgalar kadar inatçı,
Bir dağ tepesindeki ağaç kadar yanlız,
Tarladaki bir kır çiçeği kadar narin,
Yıldızlar kadar fedakar,
Ekilmiş pamuk kadar yumuşak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!