TV de gündüzleri çok önemli programlar olur. Kaçıranlar için üzülürüm hep. Bir veya birkaç sanatçı sunar programı, bir sürü de konukları vardır…
Tüm bunlar dışında değerli uzmanlar da gelir konuşur…
Aydınlatırlar bizi…
Karanlık dünyamız çıkar aydınlığa…
Bir uzmanı izledim geçenlerde…
Meğer ne gaflet içindeymişiz de ağlayanımız yokmuş…
Burçları yanlış biliyormuşuz dostlar.
Hep bir burç sonrasını biliyormuşuz.
Öyle söylemiş 4000-5000 yıl öncenin değerli uzmanları.
Vay anasını sayın seyirciler!
Borçları yanlış bildiğimiz için burçtan…
Şey pardon
Burçları yanlış bildiğimizden borçtan iki yakamız bir araya gelmiyor!
Memlekette tıp uzmanlarını, deprem uzmanlarını daha bilmem ne bilim adamlarını bıraktık da bir burç uzmanımız kaldı…
Hadi o neyse de, 4000-5000 yıl öncesinin uzmanları zahmet etmiş de incelemiş yıldızları burçları…
Günümüzün teknik olanakları yetmiyormuş, onların bilgilerine muhtaçmışız da haberimiz yokmuş…
Kova burcu, koç burcu
Zodyak, yükselen burç, alçalan burç.
Daha yetmedi, Çin falı, bilmem ne falı…
Bunların uzmanlarının her birisi gaipten bu derece haberdar ise birer trilyoner olmaları gerekirdi.
Ama adamlar alçak gönüllü…
“Hadi ben neyse” diyorlar, “şu 4000-5000 yıl önceki uzmanları çiğneyip geçmeyelim bari”
Dostlar;
Kafamızı doldurdular gereksiz bilgilerle…
Önce hayat bilgisi matematik…
Tarih, vatan millet sevgisi.
Sonra girdik Kuantum teorisi, görecelik, Astronomi…
Sonra meslek dediler, tıp, mühendislik, hukuk öğrendik.
Saçmalıklarla doldurdular kafamızı(!) .
O nedenle bilmiyoruz burç nedir, Zodyak nedir, yükselen nedir alçalan nedir...
Yazık değil mi bizlere(!) …
(28.05.2009)
Kadir TozluKayıt Tarihi : 2.1.2011 22:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!