Taşların arasında yılan çıyan
Ağaçların arasında kediler kuşlar
Arazide aslanlar ve sürüler
Ufukta nice diğer hayvanlar
Fayda avlar ufukta avcılar
Ve dağların arasında dinozorlar varmış
Ne olmuşta taşların arasında kalmış kertenkeleler
Dinozorlara benziyor da
Ve de mağaralarda insansılar…
Teorim yükselen şey küçülür
Ana kütleden kopup ayrılan parça
Ana kütleden uzaklaşarak yükseldikçe karşılıklı olarak küçülürler
Göreceli olarak bir birlerinden ve dengelerler bir birlerini
Dünyanın yörüngesine gönderdiğimiz uydular gibi
Aslında kütle büyüklüğü bir arada bulunma çokluğudur
Bir orandan sonra kütle bölünür
Yoksa küçük parçalar eteklerinde muhafaza olur
Her şey çokluk aramızdan türer
Taş bile bir birini yer sindirir toprak olur
Toprak taşları sindirir zamanla
Maddenin hali dağılır toparlanır ve hali bir gün Halil gelir
Çiftçi olur toprağı sürer
Madenci olur yeri kazar
Havayı koklar suyu tadar meyveyi yer
Siner sindirir
Madde kendi içinde atomsal düzeyde bir oluşum hareketinde ya
Yapı bir aşamasında durduğu anda değişir
Canlının durması yönünü değiştirmesine sebep olur
İnsanın düşünmesi kararını değiştirmesine sebep olur
Bünyesinde fikirsel fonksiyon barındıranın değişimi canlılık kazanır
Verimli toprakların bitki örtüsüne dönüşmesi gibi
Durduğunda her şey yok olur
Zamanla
Son haddesine kadar
Bir haddeden sonra kuraklık varsa yağmur yağarsa yine filizlenir
Canlı hayatına dönebilir
Fikirsel fonksiyon barındırmak çok önemlidir
Canlı kopyalayandır
Kopyalanır bölünür kopyalanır bölünür
Kop yala yakala bir bütünlükte var
İnek buzağısını doğurdu yaladı yakaladı anısını
Buzağıda ayaklarının üzerine kalktı ve sürüye dâhil oldu
Biz göremiyoruz ama bu sürünün bir şekli olacak gelecekte
İşte aslan geliyor sürüyü güdüyor
Bir aslan ailesi tüm sürüyü güdebiliyor
Kendini kopyalayabilmesi için daha canlı varlığın besinine ihtiyacı var
İnek otlar kopyalanır çoğalır aslan avlar kopyalanır çoğalır
Aslanı ne yer başka et oburlar ya da her şeyin atası bakteri virüs kaldırır ortadan
Ziyan olmaz karbona besin
Bu arada canlı yaşam en basitinden en gelişmişine bir evrim içinde
Direncimiz düşerse bağışıklığımız zayıflarsa bir bakteri yatağına düşeriz ki
Yükselişimiz düşer ve ana kütleye dönerek karışırız
Dinozorlar nasıl yok oldu ve dinozor fosilleri gerçek mi?
Gerçekten büyük cüsseli yaratıklar mıydı?
Evet, neden olmasın
Tropikal yağmur ormanlarında bitkiler daha devasa değil mi?
Ekvatoral iklimde
Yani dünyanın bir jeolojik döneminde devasa bitkilerin ot oburları ve et oburları dinozor ailesi olabilir.
Bugünkü dünyamızdan daha az yoğundu ve doku daha seyrekti
Ama gövdeler daha geniş daha büyüktü
Zamanla dünya daha yoğunlaştıkça daha katılaştıkça canlılarda daha yoğun
Ama daha küçük evirilmiş olabilir
Ağırlık hafiflikten ziyade daha karmaşık ve daha yetenekli canlılar olarak
Belki en yeteneklimiz sinekler
Sonra kuşlar
Yerde kediler toprak arasında böcekler
Evlerimizde örümcekler
Yani en yeteneksizleri biz insanlar
En hızlı koşamayız en iyi yüzemeyiz ve uçamayız bile
Elimizle aklımız gelişmiş el becerisi kazanmışız
İki ayağımızın üzerine dikilince de çevremizi iyi kavramışız
Yetenekli canlıları değerlendirerek yetkin işler yapmışız
Bir yetenekli olacağımıza yeteneksiz olur tüm yetenekleri değerlendiririz
İnsan değerlendirmesiyle yetkindir ve değerlidir
Büyüyen cesetler olabilir mi?
İlk hayvanlar sürüngenler ise ve dünya ilk onlarınsa büyüye bilirler
Kendi alanında kurulan şirketlerin büyüyüp holdingleşmesi gibi
Günümüzdeki büyük yapılarda büyümesini işlerimizin büyümesine öngörüyorum
Doğanın ilk kurulumunda büyüyen canlı bitki örtüsü ve hayvan âlemi olması gayet doğaldır
Bu bitki örtüsü tropikal ormanlardan bozkırlara ve hatta çöllere doğru yok olmakta
Hayvanların ve biz insanların küçülmesi de normaldir
Büyüyen ise bina ve taşıtlarımızın olması da gayet normaldir
Yine bir dönüşüm geçireceksek ve teknolojimizin daha karmaşık ama basitleşerek küçülmesi
Canlı yapımızı kopyalamaya yönelik olarak düşünüyorum
Canlı var oluşun yaratılışını bularak hayatı yeniden başlatmaya dairdir
O zaman kendimizi de yok etmiş olacağız
Tam bilgiye yok olmadan tam bilgiye de varamayız
Yokluk ile varlık arasında dengede budur
Madde anti madde olarak
Maddeye karşı anti maddesi bilgidir
Ve kimya biliminde moleküler düzeyde maddenin anti maddesi madenin değişik hallerinde gizemlidir
Madde madde içinde çözülür ve ayrıştırılır
Doğada kendiliğinde olan bu işlemin bilgisine varırsak özel laboratuvarlarımızda gerçekleştiririz
Bu günlere gelmemizin zaman kapısı da fiziği kavrayıp kimyasına varmaktır maddenin
Bir damla asit mermeri deliyorsa
Bir bilginin dünyaya ne yapacağına düşünün
Bir hocayı öğrencileri yer bitirir
Öğrencilerini bilmese öğrencilerinden yeni şeyler geliştirmese çıldırırdı hocalar
Dini anlamdaki hocalar daha başkalaşır
Dogmatik kaldıklarından
Kutsal metinlere karşı eleştiri karşıtı övgü ters işler
Sıfat ve tamlamadan özünü kaçırır işin, dini bilginin
Çaresiz bir şekil içine bürünerek başkalaşır
İleriyi düşünüyorsak eleştirel olmalıyız
Dindar adam kendine eleştirel bakmalıdır o zaman duası ve ibadeti ilmini bilimini gösterir
Ben çok dua ve namaz kılan birisi değilim ama ettiğim yaram yamalak dua ve birkaç rekât namazla ben dinimin ilmine bilimine çabucak vardım
Başkalaşmadan derken başkalaştım tabi ki ama farkıma vardım farklılığımı ifade edebildim
Canımın ötesine başkalaştım gerisine değil
Anlayana
Bir var bir yok
Masal gibi canımızda
Bir var olup bir yok olamazsak da ölürüz
Var olup yok olamazsak da ölürüz
Varla yok arasındayız ki madde arasında eylemimiz içindeyiz
Bu yüzden zaman kavramına bağlıyız
Maddenin hareketi oluşum, varoluşudur
Bizim canlılığımız maddenin bu oluşum varoluşunu yaşamaktır
Canımız evrimsel bir yol
Dünyamız ise maddesel bir yolumuz, durağımız ve evimiz
Evren sahibiyiz ki ev inşa edip oturabiliyoruz
Evrimimiz kâfi gelmesin ne ev inşa edebiliriz ne de bir ev kiralayabiliriz
Hadi sokaklara bir tekmeyle bir ironi dramda
Ama aklımız başımızda çalışıp kazana biliriz yetişip askerliğimizi yapmışız
Vatanı kurtarıp devletimizi kurmuşuz niye evrenimiz, işimiz olmasın
Hükümet niye görevini yapmasın
Bugünün devleri devletler canı da hükümetler
Devletler kalıcı hükümetler geçici nesil devam ediyor
Biri gelir biri gider, hükümetin
Evrimin karşısında kimse duramaz yoksa dışarıdan bir müdahale yabancıda olsa bir hükümet yine gelir
İşgal ve müdahaleye zemin vermemek gerekir
Mevcut hükümet kendisinden sonraki hükümeti hazırlar
Asıl icraatı bu olmalıdır
Padişahlık mı ki birini hükmünde kalsın hep böyle
Bir parti devletin yerine geçemez, devlet yıkılır
Devlet yıkılsın biz kurarız daha liderini değiştiremiyorsun nasıl devlet kuracaksın
Buda bir bakış
E yenilen gitsin, ben yenilmiyorum ben bir çam servi ağacıyım
Gövdemde dallarım küçük dallar
Sen öldün benimle gömülsün devlet millet
Bu millet Atatürk’ü gömdü ve sağken liderini seçti, daha iyisini yapabilirdi
Sen yap. Yok, ben hiç yapmam deme. Sakın.
Ah karnımda bir kurtçuk ben olmasam sen boku yemişsin diyor
Sağ ol.
Yükselen küçülür
Büyüyen alçalır
Burç
Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 17.11.2021 09:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Moda ya..
Sizinki bir başka ama
"Yükselen küçülür
Doğan sürüye karışır
Canlı cansız her şey birbirini tüketir
Sindirir......
Doğanın yasaları vardır
Eğilip bükülmeyen..
Şiir gibi...
Tebrikler Naki Bey..
Teşekkür ederim öğretmenim yorulup usanmadan biz öğrencilerinize teşekkür taktir oluyorsunuz.
Öğrenciye en güzel taktir öğretmenidir.
Öğrencilerine de en güze teşekkür öğrencileridir.
Ben yine bu günlerde düşünüp yazarak araştırdığım için şiirlerim uzuyor.
Yeniden öze varmak için güçlü değerlendirmeler gerekli...
Son kelime aklıma burç geldiği için başlığı burç koydum.
Şiire tekrar baktım ahengiyle burçla alakası var.
TÜM YORUMLAR (2)