nasıl başlayacağını bilememek söze,
nasıl öleceğini tahmin etmek sonra,
ve hemen peşinden,
nasıl yaşadıysan öyle ölürsün diyen bir ihtiyarın,
gerçeği yüzüne bir tokat gibi çarpması…
çok yorgunum hayatım,
bağımlısı olduğum bir şey oldu sonunda,
örneğin, her gece olmasa da belirli aralıklarda,
fotoğraflarına bakmadan uyuyamıyorum,
şayet onlara bakmadan uyusam bile,
ertesi gün hayata uyamıyorum…
uyanıyorum,
yoksun hayatım…
bir detayı atlayarak insanların arasına karışıyorum,
kimi hava buram buram aşk kokuyor,
kimi de hava buram buram ayrılık kokuyor derken,
gülümsüyorum…
sonra âh diyorum,
keşke böyle insafsızca gitmeseydin,
o zaman bana neyin var dediklerinde insanlar,
buram,
buram,
yok deyip,
kalbimi işaret etmezdim…
yani demem o ki oranı buranı oynatarak gitmeseydin,
tek gecelik yalnızlığını ödedikten sonra,
hiç bir erkek,
cebindeki parasını işaret edip söylemeye cesaret edemezdi,
işte senin hayatımdaki değerin,
buram…
Kayıt Tarihi : 26.7.2012 01:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!