Sendeki bu hüznü sevmiyorum
Sen de ki yine paranoyaklığım tuttur
Müsadenle birazcık sevebilir miyim seni
Ya da boşver ben kimi sevebildim ki
Hüzün yanından öperim seni
Oturup yazmaya başladı çaresizlik içinde
Gece aydınlık içinde yldızlarla kapkara
İçindeki duygu pespembe, sonu hep intihar
Terleyen avuç içleri, bir bulantı sakallar
Sırılsıklam parmak uçları, iğne ete saplanan
Yorgun elleri, ensesinde karıncalar, kustu durmadan
Kaçıncı gece bu hiç saydın mı
Aynı pencere aynın sokak lambası aynı hüzün
Bin yıldır aynı hüzün, sigara dumanı, aynı soğuk
Camın önünde üşüyen, camın önüne üşüşen hayallerim
Ellerin diyecektim kelamımı tükettim
Sonra ayakların, beynimde çırpınırken gidişin
Hiç bir şey yazasım yok, hiç bir şey söyleyesim
Ellerim buz tuttu çölün ortasında
Bir acıya daha uyanıp aynaya baktığımda
Dağılmış olan hiç saçlarım değildi hep kalbim
Kan çanağı gözlerimden matemimi içtim
Ciğerlerime dolsun diye içime çekmek için
Hayır yanlış insanları sevmedim
O yanlış insan bendim
Zerre ders çıkarmadım yaşadıklarımdan
Hep en arkada oturan
Dışarıya ilk çıkan
Hiç umursanmayan
Yanalım diyorum fazla bir şey değil ya.
Ne kadar korkunç olabilir ki abartmayalım
Uykusuz gecelere, yırtılan ciğerlere
Sökülen kaburgalar arasında parçalanan kalbe
İşe yaramayaşından tek tek değil,
Hepsini bir kırmak istediği parmaklara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!