Burak Eroloğlu Şiirleri - Şair Burak Ero ...

Saatini bir saat geriye çekip
Seni de kararttılar İstanbul!
Bilmiyorsun,
Oysa sen kendi karanlığına perde çekiyorsun.

O kadar aşığın kahrını çektin ki İstanbul!

Bana bugün günlerden aşkı öğrettiler sevgilim
Herkesin unutamadığı eski bir sevgilisi varmış
Herkesin kanayan bir yarası...

Biliyor musun?
Bana seni sevdiğim gün gideceğini söyleselerdi

Kışın hava kaç derece olur bilmem ama
en çok yalnızlar üşür
onu bilirim

Gözlerin duruyor karşımda
gözlerim yaşlı
dışarıdaysa İstanbul’un yağmuru
aslında fazla yağmurlu olmamak lazım
İstanbul’un yağmurunda
üşümezsin, hasta olmazsın da

I.

Zaman dar pantolonlara sığdırılmış
Hayat Akdeniz ve Karadeniz kadar birbirine uzak
Bense senin yalnızlığına sığındım
Güvercin curnatasında bir şiir son çığlığını atarken

Yarın neden mi güzel
Bugünümü senden çalıp kopardığı için güzel
Peki hiç düşündün mü
Bugün soğuktan kaç kişinin öldüğünü

Tabii sizin şeffaf hayatlarınız

elinde bir şeyi düzeltircesine
nasıl da çalışıyor bir madenci
o madenci ki
onun gözlerinin içinde bir renk cümbüşü düşünürüm
elinde emeği, helal parası, alnı ak
madende mahsur kaldığında

Günlerce kere önüme çıkmamıştınız
Sayısız kez rastlaşmamak için uğraşlardı bunlar
Uzun teoriler diziyorduk oysa her gece anlaşılmaz bilimlere
Bir elimde mavi
Hiçbiri tanığım değil dedi
Hiçbiri

I.

ey sarıcı dert! hoş bir gülsada
ellerime senin dokunduğun bir kitap dokunur
ruh halimi nasıl anlatmalıyım?
seni hep camların üstünde düşündüm – kanıyan –

Dumanlar işgal edince gökyüzünü
ne yapsın martılar
ölmekten başka

Gökyüzü işgal edilmesin