Seninleyken cennet gibiydi
Her yeni gün, her yeni gece
Lakin uzaklar görünmüştü
Doksan gün doksan gece
Uzaklarda olsaydın da
Vardır yıllar yılı söylenen dört element,
Su, hava, ateş, toprak,
Bilememişiz anlamını senin dört element,
Meğer bir duygudan ibaretmişsin...
Su dedikleri bilir misin meğer neymiş,
Senin gibi kokan,
Çiiçeğin,
Yaprağı,
Düşmesin yere...
Sonbahar gelse de...
Sen Benim Erimeyen Kar Tanemsin
Özelsin,
Diğerlerinin hiçbirine benzemezsin
Seyreden değil seyredilensin
İlkbaharda çiçekler gibi
Bu gece,
Siyahlar içinde yalnız kaldım
Karanlıklardan istedim yardım
Kulaklarıma seni fısıldadılar
Ben o fısıltının içinde yandım
Gitme hiç sevgilim benden uzaklara
Yitmesin sevgin hiç bu masum oğlana
İtmesin gönüllerimiz birbirlerini
Bitmesin aşkımız bir rüya gibi
Görmesin gözlerin hiç başkasını
Sen ki zamandan bağımsız mutlak gerçek
Sen gibi gösteremez bana hiçbir mercek
Var toprağımda yetişen bir kırmızı çiçek
Gün gelecek o çiçek bana seni verecek
Sen ki sabahların güneşi, gecenin dolunayı
İlk seninle mutluluklarım
İlk aşkımsın sen benim
Sesini arıyor kulaklarım
Tenini arıyor tenim
Elim değmese bile eline
Aşk, aş getirmez derler
Getirmez belki, aşa ne gerek
Alın teri dökmeyeceksen
Göz üstünde kaşa ne gerek
Kalplerde aşk olmazsa
Yak beni,
Küllerim sana aşkı anlatacaklar
Sönmesin ateşim bir daha
Hep ısın benim sıcaklığımla
Öp beni,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!