Biliyorum geleceksin...
Soğuk kasırgalı bir 30 şubat akşamında...
Bir mahşer kargaşası içinde,
Dört bir yana savruluyorken divanı dünya.
Arş-ı ala inlerken bir ATSIZ dizesiyle;
Biliyorum geleceksin .
Ahh Dilara !
Acelemiz yok..
Yavaş ürkek adımlar atmalıyız.
Üstelik bir hayli bahanemizde var,
Kadeh kaldırmaya.
Bir kaç kadeh daha içelim,
Nasıl olsa değişmiyor
sevdaların rengi asırlar geçse bile.
Her yürek yangın yeri,
her el buza kesiyor hala...
Hadi Dilara, durma doldur
ayaklarınla ezdiğin üzüm sularını kadehlere.
"Başın çok yükseklerde eğil selvi boylu,
Eğil bir kez nasıl bir şeysin göreyim..."
Cahit Zarifoğlu
Ah DİLARA !
Burası sana göre Hiç değil...
Doksan altı saatlik bir uykusuzluğa dayanmaya çalışıyordu,
Sonsuzluğun sonunu bekleyen bir Deli..
Nah böyle Soğuk vurmuş domates gibi;
Hem buruşmuş hem de kırmızıya çalan
bir yanı vardı gözlerinin..
Belliydi alnındaki kırışıklıklardan;
De haydi gel yâr;
Bu can biçare,
Bu can yıkık dökük,
Bu can hasret,
Bu can özlem,
Bu can yoruldu..
Ey yâr !
Gizleyemiyorum seni içimde,
Ağır geliyorsun gönlüme ...
20.04.2016
Deli Burak
Bir hayli zaman oldu seni görmeyeli..
Balalar soy verdi,
Çınarlar boy verdi de
Senin sevdan son vermedi bende...
Söyle dönüşü var mı bu gidişinin ?
Yoksa sürüp gidecek mi
Unuttum sanma seni
Biraz ara verdim sadece
Gönlüm yeniden demleninceye,
Bedenim biraz daha güçleninceye kadar.
Unuttum sanma
Nasıl unuturum
öylece kalakaldım!
elimde tetiği çekilmeyen;
namlusu yönsüz bir tabanca gibi.
Suskunluğumsa merminin namluda duruşu gibi
Tek söz etmem yenilgisine mahkum olduğum,
Zulamda sakladığım eşkiya sevdama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!