Kapıma geldiğimde yere eğilip şaşırmak,
Yere düşmüş bir kağıt parçasına uzanmak,
Yeni gelmiş mektubu yırtar kadar heyecanlı olmak,
Pişmanlık duyduğum, cesaret edemediğim, aramadığımın adını 'sana geldim bulamadım' yazısının altında bulmak isterdim
Yollarda bıraktın bugün beni,
Aniden bastıran yağmurun ortasında,
Islandım rüzgar ile birlikte,
Yere düşen duyguların renklerini gördüm,
Her damla küçük bir dere oldu aldı gitti içimden,
Senin için kurduğum hayalleri,
Sıcak günde yağmur yağar kalkarsın kumlardan,
Islanmamak için saçak altı arar kaçarsın yağmurdan,
Akşam olur esen melteme karşı balkonda bulursun kendini,
Rüzgar biter hava kararır birden,
Ne akan kum kalır parmaklarında,
Ne düşen yağmur taneleri yanaklarında,
Yarım kalmış ılık bir çay,
Poşeti açılmamış, okunmaya aç bir dergi,
Pencere kenarında ekmek kırıntısı yiyen sığırcık,
Apartman boşluğunda yankılanan konuşmalar,
Misafirlikte kapı önüne yığılmış kahkaha kokan ayakkabılar,
Denize giden bagajı dolu arabanın arka koltuğunda oynayan çocuklar,
Sen koparmadın bu dalı,
Onun için uzulme,
akan damlalar çiçekten geliyor,
yoksa ne yağmur ne de gözyaşı,
Onun acısı bu,
Kesildikten sonra akan suyu,
Daire ile yanından geçen teğet çizgi, kesişimi olmayan ortası taranmayan iki küme,
karatahtadan ders başlamadan silinen isimler gibiyiz.
Hayat içinde hızla geçen hatıralardan kısa süre sonra silinecek,
yıllar sonra gördüğünde gözünün ısıracağı, adının diline gelmeyeceği iki kişiyiz.
İki yaşamın hayat içindeki teğet çizgileriyiz.
Metroda yanından geçen, Beyoğlu'nda omzuna çarpan, sinema sırasında önünde bekleyenler gibiyiz birbirimize.
kar topu oynama özlemidir ayaklarını ıslatan,
boşunadır sırılsıklam atletin ter damlalarındaki,
aradığın çocukluktaki koşma sevinci
'ya ararsa' sorusudur uyurken telefonun başucunda olması,
Mutlu kavgaları aramaktır bir odadan diğerine dolaşman.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!