Burada seviyorum seni.
O kasvetli çamlarda araştırıyor rüzgâr kendini.
Ay fırlatıyor soluk şavkını devinen sulara.
Günler tekdüze geçiyor, izliyor birbirini.
Raks eden biçimlerde özgürleştiriyor sis kendini.
Balıkçıl martı çakılıyor akşamın göğüne.
Bazen bir yelken. Yüksekte, yüksekte yıldızlar.
Ah, kara haçıyla bir gemi.
Yalnız.
Erken kalktığım oluyor, ve ruhum bile nemli.
Yankılanan sesler uzak denizden.
Bir limandır burası.
Burada seviyorum seni.
Burada seviyorum seni, ve boşuna saklıyor ufuk seni.
Bu soğuk şeylerin arasında seviyorum seni hâlâ.
Bazen yolculukta öpüşlerim o ağır gemilerde,
hiç varmayacakları bir amaca doğru hızla giden orada.
O zaman görüyorum kendimi, bu eski çapalar gibi unutulmuş.
Akşam indiğinde daha da üzünçlü mendireklerden.
Yoruluyor yaşantım, boşuna geçmiş yaşantım.
Seviyorum sahip olmadığım şeyi. Sen, uzaktasın sen.
Tiksintim duruyor hâlâ alacakaranlığın ikircikliğine karşı.
Fakat geliyor gece ve başlıyor şarkısına.
Düşlerden tekerlerini döndürüyor ay.
En büyük yıldızlar bakıyor bana senin gözlerinle.
Seni sevdiğim için, rüzgârdaki çamlar
adını şakımayı istiyor iğne yapraklarından çanlarıyla.
Pablo Neruda
Çeviren: İsmail Aksoy
“Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı”dan
Kayıt Tarihi : 1.6.2006 22:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!