Bilinmiyor.
Vakit günlerden biraz aydınlık.
Gördüğüm manzara, yüreğime oturduğu bir yük bu.
Gönlümün altında ezildiği ve çokça üzüldüğü bir yalnızlık.
Evet ben...
Kardan adamdım, günden güne eriyen.
Güzellik bir çiçek olsa,
Adı muhtemelen sen olurdun, Hümeyra.
Yılda bir defa gelse bahar,
Onca çiçeğe bedel adın.
Çiçek olurdu güzelliğin,
Kalk yerinden, doğrul; birkaç adım at benim için.
Bitiyor, ardı sıra gelen cümlelerim.
Tükeniyor hissi; soğukta kalmış, titrek ellerin.
Dökülüyor afaki harfler bir bir... Yazmaya yok mu kalem?
Sıyrıl, o gönül cesedin bağrından.
Şairler yuh ediyor, kısık sesine.
Kırk yamalı papatya
Gece içinde büyük bir yalnızlık taşıyor
Ben bu yalnızlıkta , seni taşıyorum gönlümde
yüreğim seni , devrik şiirlerle geçiştiriyor
Bahset kendinden bana; mesela sevdiğin kitaplardan, altını çizdiğin
cümlelerden söz et.
Korkma, karalamayacağım bu defa; soru işaretleri de yok.
En başından cümleye yeniden başlayacağım: “Sevgili ruhum” diye.
Sevgili ruhum,
Teşekkürler ezgi hanım
Merhaba Bünyamin bey şiirlerinize bayıldım