Bir garip yolcuyum; dünya hanında!
Gözüm yoktur, şöhretinde şanında!
Kıyamet çağının, riskli gününde,
Sorarım kendime; kande giderim?
Bir acip varlığım, menidir aslım!
Mirasın hayırlısı; paramı, pulmu, malmı?
Niye anne babalar; durmadan madde yığar?
Yoksa güzel, hoş ahlak; para puldan efdalmi?
Öyleyse çok kabire; nur değil lanet yağar!
Beladır başa mal mülk; harcanmazsa hayır’a!
Ebedi zannettik, şu fani hanı,
Dört elle sarıldık, eyvah aldandık!
Unuttuk bekleyen, gerçek vatanı,
Kaybettik sınavı, şeytana kandık.
Zevk için yaşayıp, haz için koştuk!
En zengin insan diye; ilan edilir Karun!
Ben zenginim Karun’dan! İsteyen inanmasın.
Sözlerim müthiş ciddi, aklımda yoktur sorun!
Her iddiam delilli; kimse blöf sanmasın.
Bahşedilmiş bu servet; hemde bana doğuştan!
Kakasıymış nemrutun, tütün denen şu meret,
İster ise bulaşmak; reddet onu ve diret!
Sıhhatli yaşamaya, odur; mani, engel, set!
Parasını el alır, kalır bize ziyanı,
Eder; perme perişan, onu cebe koyanı!
Gaflet aşmış gırtlağı, çıkmış çeneye kadar!
Öyle çok ki çeşidi; tükenmez tadat ile!
Durmadan pür şer beşer, gafına gaflar katar!
Bunların kurtuluşu; mümkün hak imdat ile.
Edibinde edep yok; hikâyesi hayâsız!
Bir yanda; hesaplar, mizana konur,
Bir yanda; kitaplar, verilir nas’a.
Herkes; kendini, helakte sanır,
Gırtlağı aşmıştır, çoğunda tasa.
Yanmıştır; kitabı solundan gelen,
Gülüm Şaban yolcudur; yolda canım ramazan!
Hoş geldin gufran ayı, baş göz üstünde yerin.
Kem baksa da üzülme! Sana münkir ve nadan!
Yollarda bir senedir; gözleri müminlerin.
Bulaştı günah kiri; her yerine gövdenin,
Dertlerle alude; eller âlemler,
Diyorlar; ”o dertler senimi gerdi? ”
İnletir beşeri; binler elemler,
Elbette derd-i ins; müminin derdi!
Komşumun derdiyle, dertlenmem gerek!
Takdir etmiş yaradan, her sahada özeli!
Nebilerle resuller, şu beşerin güzeli.
Son resul-ü zi şandır, güzellerin güzeli!
Önder ettik biz onu, başka önder bilmeyiz!
Onsuz arz’ı verseler, Vallahide almayız!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!