uykusuzluğumun derin sessizliği gözlerimin sığındığı mağaranın içerisine kulaklarımdan girdiğinde bakışlarımın değdiği noktayı parmak ucumdaki ıslanan yolun kaderini kendi ellerimle çizdiğimde geçtiğimde yılan derisine sarılan yalan köprüsünü öptüğümde kan gölünde yüzen dudaklarının boğulan saçlarını ayaklarını yere basmadan önce sana yürümesini kim öğretti avuçlarımın çekiştirdiği atletimin her iki yakası karlar altında yarılan göğsümün nasırlı yüzeyinden çıkmaya çalışan tüylerimin aşağı bakan yönündeki ilerleyen yırtığında sesimin her tonunda isyan eden haykırışım rüzgarın çaldığı ıslıkta cebimde kaybettiğim evrenin sonsuzluğa kaçırılan melodisi kanatlarını çırpmadan önce sana uçmasını kim öğretti
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta