Kulağıma fısıldanan on sorudan dokuz tanesi; 'bunları nasıl yazıyorsun? '
Sanki çok maharet!
Anlatayım kısaca nasıl yazdığımı...
Sizin hayat dediğinize ben hayal diyorum,
Siz edepsizce sevişirken, ben edeplice sizi izliyorum.
Siz beton binalarda ısınmaya çalışırken, ben kumdan kaleler inşa ediyorum.
Siz severken, ben terk ediliyorum.
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,