Kulağıma fısıldanan on sorudan dokuz tanesi; 'bunları nasıl yazıyorsun? '
Sanki çok maharet!
Anlatayım kısaca nasıl yazdığımı...
Sizin hayat dediğinize ben hayal diyorum,
Siz edepsizce sevişirken, ben edeplice sizi izliyorum.
Siz beton binalarda ısınmaya çalışırken, ben kumdan kaleler inşa ediyorum.
Siz severken, ben terk ediliyorum.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla