Bundan sonra.2 Şiiri - Akın Akça

I.

11 beneklidir cebirim:

Geometri en güzeldir.

Düzensizliğe gidişinden gayrı sıcaklık da mı yaymakta
kendi öznel soğurulmaları termodinamiğin entropi’sinin yoksa?

İkinci faz, öyle de denir ya..

Belki de ondan ayrık, ama dedim ya on birinci bilinmeyenden
bir nefes veren. Hiç sıcak, sımsıcak olabilir mi,

yere düşen bir havlu,

insan berraklığı için oraya konulmuş;

Bir anlamda tanrıya ibadetini yerine getirip namaz kılmak gibi
de olsa moleküllerin topaktan doğru bir yayılma sergilemesi
kapalı bir sistemcil kutunun envai duvarlarına
ya da bir vazonun yere düşmesi mi tekrar kıpırdattı da onun kendisini,
birleştirebilecek yeniden koca cüssesini güçlü bir tarz tutkalla?

Ah bebek, ah! !

Ağlar o, bağırır o, o bekler, bekler de ses vermez

Kendinden geçer

“Sana ne! ” der.

Bir bekler

Sonra bin bekler …

hin! !

Ve fırlar on birinci gökyüzüne girer.

Kullanır entrodyn’ı

Entropiden çıkar:

Kaç kere?

Vay!

“oo Şekspiriyemsi” ….
Oo Tom da iyi …

Dünün bugünü ve yarınıdır

Karayip heceleri …..

(Değil, Karayip hecelemeleri!

Öz be öz!

Ve yiyimsel

Ve özbenliktir, özerk benlik

Tutucu mu, asla!

………..)

ama tabi ki;

dünün yarınıdır, bugünün yarını da.

Evet.

Set çek anlamsız

çılbırlaştırılmışlıklara

kendi kanında!

Tamtamlar bak göğü vuruyor

papazlar bu sefer beyaz yerine kara dumanla seçilmişi haber verdi
halka çıkardıkları kafalarıyla -gong ve gonglar-eşliğinde,
saat başı- halka halka onların düşüncleri, duman üstü ….

yaz samuel yaz, yaz buraya ve uçsun karışsın havaya!

(ateşlerden çıkarak gelsin o şömineden çıksın ve yazsın Sylvi

uzanıvere de arşa …

ah tek bükümlük miğfer ve çok boğumlu olanı

özene bezene..

yumru

… yaz türk yaz)

din gibi, beklenen saadetler gibi,

savuruvermek gibi...

zamanın okları çok mu zeki, az mı zeki?

doldursun kendi bardağını

kendi bardağını! ! !

Gri kafatası melek beyazından aydınlatır
beyaz mermerden mezartaşlarını! ! !

pembeyse, ona yeni örülmüş pembe kurdeleden.

Kadere ihanetse kadere ihanet,

çünkü sevilir gördükleriyle ama ah! ansal....

II.
ZAG & ZIG

uzatılan iltiması itibarın bir dolu iltihap iade
o enfes kır dönemeçlerinde çam kozalaklarının serpilip
bittiği yerde.. olgunlaşıp ve.. gençleştiren, diri.
Esrimenin anavatanından gelen devasa renksiz tepkime
bilir de ana şalterini gökkuşaklarında bir tüm şehrin.
Kan kusturmalı bir çok defa zamansız gelen ölümlere,
inliğin karanlığından çıksın o mağaralardan, az
faydasından, tüm hinliğin! ve uzayacak telomeraz;
tüm o görselliğiyle uzayacak, asla budanmayacak
bir daha, affedilecek bir şey yok, durdurmayacak!

ve böyle sevgili iksiri.

ve kurbanlık, zamanın sündüremediği eskiz
...

*

Ateşten bir gömlek, kana bulanmış yarı cesede
sunulan kan ter içli, tuz basılmış terleyen bir sunak
..
.

Yine de;

palas pandırasın bastığı paspas ayak bastı parası ister
apoletli gül cümle yapısından kır çiçekleri
tarlasının -yansı, karga tulumba!

*

Tek elim pınarda,
suyu tutuyorum, burdan hayatı kavrıyorum.
alınmasın o diye ve senin için, diğer sebepse.
ellerin diğer olanı’ysa sende:
böylece koşulları savurarak,
hayatı avuçluyorum.

III.

Sen misin daktilonun şeridi yoksa onun üzerindeki?
(Bir böcek, bir böcek!
O böcek, günlüğündeki özel matematik dersinden
ödünç gibi kimya fasikülindeki, verilmesi unutulup ertelenilen …
Böcek gün ediyor gününü!
Ayakta,
Ayak bileğini dayamış da durmuş ayak bileğine!
Rahat!) ya da,
ya da onun siyah tarafı, çünkü kırmızı olanı güldür ve gül kan rengidir …

Asaletin tacı mı oturdu başına ha? Rahata geldi
doğadan doğru ölüm, tsunami.. Dalgalarla ama ah yara!
Çin Seddi ve kıyı taşlarını ve granitleri! !
-saallaaa-
silleleri salla..
salla hamleni, hamleni salla!
…
haydi! ! !
………..

-
BİRİNCİ BÖLÜM AÇIKLAMA:
Açıklama:
Entrodyn: eski bir türetme (entropi dynamo)

11. gökyüzü: her ne kadar türetme olsa da, kelimesel türetme gibi.
(entrodyn’ı türetmek daha fazla emek gerektirdiği sezildiği ölçüde :) P yani o gibi)
Ama tabi anlamı yoğun olmasa kullanmazdım burada.

oo Şekspiriyemsi: Thomas Stearns’in Wasteland’inden bir alıntı.

Sevgiler herkese

İlk şeki