Ansızın geldi bunaltı
Kaygısını sezer duyguları
Mantığı deşer kurguları
Algısını yitirtti umdukları
Karanlığın içinde umutları
Soyut düşünceler somut gerçeklikle karışır
İnanma isteği hakikatten daha fazla baskın
Damgalı tinleri amiyane yaratıklar sardı
Her gün bir haber daha ekranda sıkar canımızı
Bir tutamak yok ki dayansın sabrımız
Siyasi efendilerin vaatleri tutarsız
Ne beşerin yasası ne de Tanrı’nın kanunları
Kimse dindirmez haksızlığın acısını
Toplumsal ehemmiyeti olmayan bireylerin çığlığı
Olgusal mitlerle dolan beyinlerin hıncı
İnanabilme ihtimalinden tam zamanında kurtarır yalnızlığım
Yarınlarımızın handikabı amansız ağırlık
Vireyiz kadere bu sefer, nasıl da gururumuz kırıldı?
Korkunç bir sessizlik, bu öldürücü bir andı
Sokaklarda dertlerinden kaçıp, içinde taşı
Hatıraların kilometre taşında bulanıklık
Rastlantısal diyaloglar mı duyduklarım?
Bir ara dedim, görmeseydi gözlerim, sağır olsaydım
Gök gürledi, şimşekler çaktı, yeryüzüne sel oldu bulutların gözyaşı
Sorguluyorlar mı bir genç kızın intiharını?
Derdimiz var olmak mıydı?
Sanmam, öz babası tarafından tecavüze uğramaktı
Bu iğrenç durumu annesi bile kanıksamıştı
Söyle bana kim soracak on iki yılın hesabını?
Sönen çocuğun olacak mı sence bir hayatı?
Bedelini taşıyamaz avuçları, daha ne kadar susacaktı
Öfkeyle karışık bir hüzün midemi bulandırdı
İnsanlığımdan utandım, dünyam karardı
Bak yine geldi amansız bunaltı
Kayıt Tarihi : 22.1.2024 12:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!