Bumerang Gelgitlerin Döngüsünde Bakire ...

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Bumerang Gelgitlerin Döngüsünde Bakire Ceylan mısın?

Gecenin ile sabahın gözünde kaldığım anların görmezlik sonundayım.

Mutluluğun seyrinde, huzurun rahminde direnen yarınlar var. Bir doğuş düşüne büyüyor güzel niyetler.

-Susuzluk, sensizlikti.Açlık, ayrılığındı. Beklentisizlik, suskunluğundu.

-Sarsıcıydı.İtirafın eşruhu raftan inmişti. Arayışın belleği zayıflamıştı.

-Hafızamda silinmeyenlerine karşı sinir bilimcilerinden destek alıyorum. Bir aşk bu kadar kalıcı ya da kalıtsal izleri var mı?

-Bumerang gelgitlerin döngüsünde dönüşüm, dönüşüm nasıl algılanır?

Aşk çekişen yaşamların dibinde kuruyan umudum varsa neye ıslanacak uslarım, ya da usanamadıklarım.

En zoru da söylenmemiş , yaşanmamış, denilenmemiş, buncaları nasıl soğutacak içimde sen magma gibi ısınırken.

Bu düşünce yorgunluğumuzun, seyrinde sana geldim, sende kalmaya geldim.
Issızlığın hakim, sensizliğin s’avcı, yalnızlığın b’aşkan olduğu meçhul kentinde yargılanıyorum.
-Sen kendinden önce kimdin?
Ney’e önceydim,kamışa öz, üst benliğime özneydim.Aşkla çarpılınca yeniden doğmuş gibi oldum.
-Meğer insan sevince yeniden doğuyor gibi oluyor.Yeniden doğduğum bu sevdada, yenide ölmenin tanımsız acılarını yaşıyorum.

-Mahzun bir sızının sözlüğünde damlalarına mana bulmaya çalıştım.
-Ürkütül demlerin demliğinde akan yaşanırlık susturdu.
Göz bebeklerinden okuduğum hayatı, şimdi senden uzak hayallerle taşıyorum.
Tül perde çekilmiş bir dünyan var.İçini görmek gittikçe zorlaşıyordu.

Anılar kokusuna gül kokunu ekleyerek yaşadıklarım bile yeter.

Sensizliğin boşluğunda bir hoşluk resitali. Bir kimlik ekşisi, bir karakter kofluğu, bir ego küflüğü, bir içsel dramın filmi oynuyordu
Kendine dönüşlerde.
-Herkes biraz doyumsuzluğa kıyı.Kirli emelleri su yerine dökülüyor.
Bitmeyen çıkarlar çarpılıyor içimizde.
-Nefsine yenilmişliği azim olarak görenlerin çoğullarıyız. Anormallerin normalleştiği kendi kimliğinden kopuş sınırındayız.

Kültürel yozlaşma vizesiz girmiş yüreğimizin cebine.Nefis neye yetiyorsa, ona yetiniyoruz.Yetimlik duygularımız yok.Biraz tokluğun

Oğullanan nesliyiz. Dışımız arı görünümlü; ama kanadımız yok, güzel çiçeklerden besleniriz, balımız yok. Al mıyız şimdi ak mı kara mı sen söyle Bennara…

Sıralı cümlelerin içinde sırlarım sıralanmış.Bir izlence gömütündeyim.
Senli hazinemin diplerinde suskun masallar okuyorum.Lal perinin hatrını kazanmak için, dilsiz romanlarım artıyor.
Okunuyor veballerimin vebası, tabiatında. Pişmanlığın pişmaniyecisi olup mola verdiğin dinlenme tesislerinde aynı tadını sana sunmanın elemcisi,eylemcisi, aşk devrimcisi oluyorum.

Gülüşlerinizin ardında kalan içsel aydınlığın dilini çözmeye çalışıyorum.Bir sevgilinin gülüşü hangi manaların açıklanmamış adıdır bilemedim.

Bunca yanımda olan senli anı varken neden kimsesiz bir bebek gibi bir cami avlusundan bırakılmış, sabah namazında herkes cemaatle namazını kılarken emekleyerek onların arasına karışıp herkesi babası sanan anlatılmazlığın resmedilemez anı gibiyim.

-Arayış da bir ibadettir sevgili. Doğruyu aramak, doğruyu bulmakta ibadettir.

-Damla damla eriyorum orada.Herkesin güleç yüzü olan bir bebek oluyorum birden.Herkes gülerek, severek kucakladığı sevimli bir bebek gibi.Görüntü mutluluk, içsel çözültü derin huzursuzluk filmi.

Yalnızlığın perişanlığına bırakılan bu ayrılığın babası kim Bennara?
Bu mahzun, bu aşk sütünden kesilmemiş, gönül dilinde senin emziği olan, manaların mamasıyla,kavuşmanın hüzünlü türküleriyle, acıklı filmlerin müziğiyle , sensizliğin sahnesinde kalan, sevdamıza emekleyen bu aşk yürekli bebeğin sevda anası sen nerdesin Bennara?

-Öksüz bıraktığın öküz müyüm şimdi. Ya da yetim bıraktığım yetik ceylan mısın?
Nedenler neden bu kadar acımasız? Aşk sorusu yok mu?

-İşte öyleyim, herkesin çok sevdiği, yüreğinin kucağına aldığı. Dışı güleç; ama içinde derin volkanların kaynadığı anlar gibiyim.

Şimdi yalnızlığın denizinde susayarak susa susa suskun kaldığın güncelere imzasız manalar yazıyorum.

İç gözüme kaçtı, içi boşaltılmış sözlerinin dumanı.

Çaresizce yağmur gibi inen damlalarına yandaş oldu vicdanım.Kendimle toplanmaya geldi içsel bohemlerin.Fildişi kulemde bilinç sancağı asılı ve sen de Aslı…Kerem olarak seni aramak, beklemek, kördüğümlerini çözmek dışında çarem yok Bennara…

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 13.2.2013 20:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan