Bulutları Sıksan Kan Damlayacaktı

Lütfi Kireçci
222

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Bulutları Sıksan Kan Damlayacaktı

Bulutları sıksan..kan damlayacaktı

Bir çay demledik
Gecenin soğuk vardiyalarında,
Tarlaya giden işçiler gelip geçiyordu
Penceremizin önünden
Sonra uzaklaşıp kayboluyorlardı
Sonra seyyar satıcılar
İstilacı kolluk kuvvetleri gibi geliyorlardı
Hepsi ustalarını öldürmüş,
yağ satarım,bal satarım…diyorlardı…
Vakit sonbahardı..havada kan vardı,,
Bulutları sıksan..kan damlayacaktı
Bir yıldırım düştü mahallenin tam orta yerine
Kızıl kıyamet bir haber
Ayşe kadının kızı gülsüm intihar etmiş,
Ahırın direğine asmış kendini
Be hey gülsüm kız..ne yaptın..ne diye astın kendini
Nerden aldın bu cesareti,,ölümün en korkuncunu seçtin,
Başka ihtimal yok muydu niye kaçtın hayattan
Ayşe kadın yedi kafayı, vurdu dizine vurdu…ah..dedi gülsümüm ah
Seyyar satıcı bir adam, elinde gaste gibi yazılı destan
Gülsüm kızın ölümünü anlatıyor, halk merak edip alıyor,
Destansı bir ömrün destan sı kahramanları
Pencerenin önündeyiz
Gecenin geç vakitleri, etraf toz duman
Sanki bir bomba patladı,
Say ki analar cepheden dönmeyen oğullarına ağıt yakıyorlar,
Adamın birini asmışlar hapiste,
kaydını silmişler, mührünü basmışlar
Bir tabut içinde yollamışlar, evine
Büyük bir kalabalık,
hiç yok içlerinde omuzu kalabalık,
Devlet işte yapmış bir babalık,
Sağ alıp cenaze göndermişler köye

Köyün yukarı mezrasında servilikte
İki mezar taşı var yan yana
Birinde kendini astı, diğerinde asıldı,
Birini vermemişler sevdiğine kendini astı,
Diğeri bir işlere karışmış der köylü
Ve evine gelmiş açılmış valizi
Valizden çıkarmışlar idamlığın hatıralarını
Bir mektup bulmuşlar gönderen gülsüm diye
İki sevgiliye vuslat olmuş köyün yukarı mezrasındaki serviler,
Gelip geçen heyhat edermiş, çiçekler bile orda
Kendi renklerinden farklı açarmış
Şimdi pencerenin önünde oturuyorum,
Köyün yukarı kısmına bakıyorum,
Bir serin rüzgar esiyor serviliklerde,
Ve bir o kadarda kuşlar hareketli,,
Biri kız, biri oğlan iki sanal kişi
Köyün üst yanından aşağı yana doğru
Koşup duruyorlar,
Yüzlerinde aradığı adresi bulmuş tebessüm,
Ele ele koşturuyorlar,
Bir aşağı bir yukarı,,,,,,,,,,

Lütfi Kireçci
Kayıt Tarihi : 3.7.2006 19:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


dalıp gidersin bir yerlere, bulunduğun mekanları, zamanları, terkedersin...bir hayal alemine girip...tüm zamanları yaşarsın..kafanda canlanan olayları yeniden yaşarsın...ve kafanın içi kelimelerle dolar..mimari bir uslupla kelimeleri yanyana dizmeye başlarsın...ve şiir dökülür kendiliğinden..işte böyle zamanlarda yazılan bir şiir....

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zülfikar Yapar Kaleli
    Zülfikar Yapar Kaleli



    İSYAN

    Tarifi imkansız, bugünü tarif,
    Gördüm çözemedim, düşündüm, kaldım.
    Anlatamam anla, sen ol da arif,
    Gündüz hayal, gece uykumu, böldüm.

    Düşünmek gerekir demeden önce,
    Kulluğunu bilmek en güzel bence,
    Kaypaklığın son haddini görünce,
    Vallahi kendimden utanır, oldum.

    Düşündüm yılları inceden ince,
    Tam menzile ermeye gün gelince,
    Sonbaharda sam yeli bol olunca,
    Açmaya çalışan gül idim, soldum.

    Dinledim bu devrin her alığını,
    Üst üste ekledim, yaptım yığını,
    Hergün dümbüklerin kaypaklığını,
    Görünce aklaşmış saçımı yoldum.

    Zindanda korlaşmış közünü görüp,
    Bayram sohbetinde sözünü görüp,
    Çoğunun kokuşmuş özünü görüp,
    Özümü dağlara, taşlara çaldım.

    Kul secde ederse paşaya, beğe,
    Kaleli’ye sorma, sebebi niye?
    Hesabı divanda versinler diye,
    Rüzgara yükledim, Allah’a saldım.

    Cevap Yaz
  • Kamil Durmuşoğlu
    Kamil Durmuşoğlu

    İmge harmanında buluyorum kendimi.
    Duygular sel olup coşuyor yüreğimde.
    Şiir okuyorum şiir.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Lütfi Kireçci