Yüklenir selamı hüzünlü eşten,
Gurbetten sılaya aşar bulutlar.
Çölde Muhammed’i korur güneşten,
O’nun ardı sıra koşar bulutlar.
Raks ederler gülücükler saçarak,
Kanatlanıp nazlı nazlı uçarak,
Gökyüzünü gülşen eder açarak,
Seherde renklenir, coşar bulutlar.
Her kayan yıldızın gider peşine,
Mendil arar gözlerinin yaşına,
Duvak olur boz dağların başına,
Akşam vakti yorgun düşer bulutlar.
Öbek öbek durur rüzgar yığınca,
Zirvelerden akıp, düze ağınca,
Kızaran ufuktan güneş doğunca,
Alev alev gökte pişer bulutlar.
Anlatamaz kelimeler, heceler,
Kucağında konuk eder yüceler,
Sabahı beklerken suskun geceler,
Ayın telaşına şaşar bulutlar.
Topraktaki harareti almaya,
Gürül gürül deryalara dolmaya,
Yarılan tohumun canı olmaya,
Damla damla yere düşer bulutlar.
Kayıt Tarihi : 17.4.2009 23:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Halil Gürkan](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/04/17/bulutlar-76.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!