Kirazın çiçeğe durması gereken zamandı.
Oysa...
Ne paltolar terk etmişti bedeni
Ne de süzülen bir uçurtma vardı gökyüzünde
Yalancı zamanlardı, bahar bedevi.
Dokunma!
Başak tarlalarında, gelincikleri solduracaksın
Bulutları kanatlarında saklayan kelebek
Ya yağmurlarını nereye sığdıracaksın
Nar çiçeğinden süzülen, tek damla kırağı
Hangi bedende can bulacaksın
Hangi yürek cemresidir düşer sokaklarına
Kahır mektubundan fikrim firari
Suretini vurur da cama
Morunu çalar menekşenin...
''Yaşamda en büyük zorluk nedir'' diye sorsalar bana
Vedalardır derim!
Bilirim de... Sözlerin kifayetsizliği düşer aklıma! ...
Nisan - 16
Bülent BAYSAL
Kayıt Tarihi : 25.4.2016 19:40:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yüreğim yüreğine,
Nefesim nefesine,
Ömrüm ömrüne,
Başım dizlerine,
Ellerim ellerine,
Ayaklarım yollarına hasretti senin...
İçinde bulunduğum ruh halim,
Bak nasılda karalar bağlatıyor satırlarıma.
Oysaki ben,
Avuçlarımda senin için sakladığım kelimelerin,
İşkence çekmelerine dayanamıyorum artık!
Öyle isterdim ki, yazdıklarımın seni
O çok sevdiğin papatya tarlalarına götürmesini,
Yüreğinden bembeyaz güvercinler,
Rengârenk kelebekler uçurmasını gökyüzüne...
Bak şimdi gelincik tarlaları gibi,
Alına bulandı her sözüm...
Bir zamanlar hep uzaktan sever,
Koparmaktan korkardım,
Kanları bulaşmasın elime diye gelinciklerin...
Gelincikleri koparmasa da,
Bak kanları bulaştı ellerine
Duvağına doymayan gelininin...
Şimdi bir uçurum bekler beni,
Ben de o uçurumun başını ama
İnan ne kendimi boşluğa bırakmaya cesaretim,
Ne de bu hayatı yaşamaya tahammülüm var artık...
Yoruldum!
Yenildim!
Kendim ve sensizliğimle olan bu savaşta!
Neyi mi anlatayım?
Yanan ruhumu, damarlarıma kadar inen, acımı mı?
Yoksa o acımı unuttursun diye sığındığım,
Rüyalarımı mı anlatayım sana?
Bilmek ister misin?
Benim artık her gece sen diye
Kimlerin koynuna girdiğimi...
Bilmek ister misin o gecelerde
Kimleri koynuma aldığımı...
Bilmek ister misin?
Kimsesizliğimi,
Sessizliğimi...
Bilmek ister misin, sen diye
Her gece koynuna girdiğim,
O zamansız ölümlerimi!
Söyle!
Sana daha neyi, nasıl anlatayım ki ben?
Bak,
Adının beş harfi ile mühürlediğim dudaklarımda
Yakıp duruyorum bir bir kelimeleri...
Sevmek var ya seni,
Delicesine ölürcesine...
Ömürlercesine...
Söylemek var ya senin
Adını büyük harflerle,
Yüreğime kazırcasına...
Susmamacasına...
Şimdi bir şeyler iste benden!
Aşkın! de...
Ben diye, Seni sunayım hayata...
Gecelerin! de...
Uykusuz gecelerimi sunayım sana...
Hayatın! de...
Yıkık dökük koskoca bir şehir sunayım sana...
Saatlerin! de...
Yitirdiğim aklımın sessizliğinde,
Sonsuza düğümlenen feryatlarımı sunayım sana...
Adımların! de...
Gelişime attığım adımlarımın bitmeyişini sunayım sana...
Yolların! de...
Yorgun bir yolcu, uzun mu uzun yollar sunayım sana...
Sözlerin! de...
Gecenin bir vakti senin için yazılmış şiirlerimi sunayım sana...
Gözlerin! de...
Her gece yastığıma baş koyan hayalini sunayım sana...
Bebeğim! de...
Hırçın, hoyrat, isyankar ve yaralı bir yüreğin
Tutunamadığı, tutunmak istemediği bir hayatı sunayım sana...
............................................./ 07.08.2003
Sen bir 'oysa' dedin... bak benim oysa'larım düştü aklıma...
Yoksa... 'keşke'lerin ikiz kardeşimi 'oysa'lar....
Yüreğinden hiç eksik olmasın rengarenk kelebekleri pak yürekli can dostun...
Sevgilerimle...
Yalancı baharlar tüketir insanı. Üşütür iliklerine kadar. Bulutların ardında kalan güneş, küser sanki.
Duygulu bir şiirdi. Etkilendim. Yüreğinize, kaleminize sağlık Bülent Baysal Bey. Kutlarım. Selam ve saygılarımla.
şiir yaşama sevinci mutluluktur
hayırlı bayramlar sevgili dost
selam ve saygılarımla
TÜM YORUMLAR (50)