Gah Fırat’a dökülürüm,Gah Nil’e,
Irmaklarda aka aka bulurum seni.
Kokun ister nergize sinsin isterse gül’e,
Çiçeklere baka baka bulurum seni.
...
Her akşam menzile hüsranla varılsada,
Hülyalarım beyaz kefenlere sarılsada,
Peşinde koşmaktan tabanlarım yarılsada,
Dişlerimi sıka sıka bulurum seni.
...
Hiçbir umut kalmasa da yarına,
Bakmam hasretin boranına,karına,
Gidip saklansanda Kaf dağının ardına,
Yokuşları çıka çıka bulurum seni.
...
Ararım yüreğimde iz bırakan bakışları,
Ardıma takarda sürürüm yazları,kışları,
Vuslat dalında öten uğursuz baykuşları,
Kafeslere tıka tıka bulurum seni.
...
Bu öyle bir sevda ki şaka değil ciddi,
Seni sevmek benden başka kimin haddi,
Karşıma çıksada aşılmaz sanılan Çin Seddi,
Yumruklarımla yıka yıka bulurum seni.
...
Azrail peşime takılıp adım adım izlesede,
Ruhum her nefeste ölümü özlesede,
Gece gölgeni alıp karanlığa gizlesede,
Umut çırasını yaka yaka bulurum seni.
...
Uğrunda terk ederim eşi,dostu,arkadaşı,
Durgun suları coşturur gözlerimin yaşı,
Hayalinle mecnun olmuş şu serseri başı,
Belalara soka soka bulurum seni…
Kayıt Tarihi : 19.3.2023 10:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!