Bir sonbahar gecesi, sabaha karşı,
Kanatları kırılmış bir kuşun gözyaşı,
Yaprakları sararmış ağaçlar üstünde kuşlar,
İki tarafa yelkenler gibi açılmış kanatlar,
Ne bir şefkat,
Ne bir sıcaklık,
Ne de güzelim bir yaz rüzgârı,
Ey İnsanlar, nerde söyleyin bana,
Nerde böyle hüzünlenmek o zaman.
Kışın bir gece sabaha karşı,
Gökten oynayarak iniyor kar taneleri,
Sevinçli, sanki oynuyor gökyüzü,
Rüzgârın o huzur verici esintisi,
Ne avuç avuç çalınan merhametler,
Ne oynayan çocuklar,
Ne de kardan yapılan sahte yüzler,
Ey İnsanlar, nerde söyleyin bana,
Nerde böyle hüzünlenmek o zaman.
Bir İlkbahar gecesi, sabaha karşı,
Gülistan bir avluda sulanmış toprak,
Kızıl ve mavi,
Mutluluklarla dolu bir yüz kadar dinlendirici,
Gün doğuşuyla beraber izlemek bir şeyleri,
Aydınlığı sensiz karşılamak,
Ne biraz şuh,
Ne biraz mahzun,
Ne de Sokağa terk edilmiş bir gül gibi,
Ey insanlar, nerde söyleyin bana,
Nerde böyle hüzünlenmek o zaman.
Kayıt Tarihi : 17.4.2014 17:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!